Hakimimizin Tuborg’lu Resmi Değişti!
Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
Hakimimizin Tuborg’lu resmi değişti!
Keskin Karakurt hakimimiz, dünkü yazımız üzerine, Facebook sayfasındaki Tuborg’lu resmini değiştirmiş..
Güzel de olmuş. Tebrik ederim..
Gönül isterdi ki, bu hassasiyeti, kendiliğinden göstersin..
“Bir hakime, önünde Tuborg’lu resim yakışmaz” diyerek, kimsenin hatırlatmasına ihtiyaç kalmadan, o resmi sayfasına hiç koymasın..
Ama olmuş bir defa..
Hatadan dönmek de, bir erdemdir..
Sırada diğer yanlışlarını da düzeltmesi var..
“Duruşmada olmasaydım, cübbemle çıkar, avukatları alkışlardım” edebiyatını sonlandırsın…
Ömür boyu ağır hapis istemi ile yargılanan adamları, “Sizi beğeniyorum” övgüsüne mazhar kılarak, örgüt propagandası yapma anlamına gelecek tavırlarına son versin..
Tamam anladık, Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olduğu halde, ceza hukukundan pek hoşlanmıyor.. Aydınlık’a verdiği röportajda, “Ben cezadan anlamam” anlamına gelecek şekilde, “Avrupa Birliği Hukuku’nda yüksek lisans yaptım” diyerek, uzmanlık alanını hatırlatıyor.
Ama ceza hukukunun uzmanı olmasa da, artık AK Parti iktidarında, herkes istediği kanuna, istediği an ulaşabiliyor!.
Yok öyle kara kaplı kitapları karıştırmak.. “Acaba bu kanun sonradan değişmiş olabilir mi” endişesi ile “Kanunun son halini nerde bulabilirim” araştırmasına soyunmak..
Mazide kaldı tüm bunlar..
Basıyorsunuz, www.mevzuat.gov.tr’ye..
Hem kanunlar hem yönetmelikler karşınızda.
Hem de, o gün itibari ile, güncelleşmiş şekilde..
Keskin Bey de, bakardı mevzuat.gov.tr’de, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkındaki Kanun’un metnine.
Görürdü orda, “Kamu kurumlarında gösteri yapılamayacağı” maddesini..
Dolayısı ile, avukatların adliye içindeki gösterisine, “alkışlı destek” saçmalığına da imza atmazdı..
Ama gelin görün ki, Keskin Bey yalnız değil.
Kartal’daki sulh hakimi Sevgi ablamız da kendisine destek vermiş!
Hem de akla ziyan bir gerekçe ile..
Önce gazetemizi Gazeteciler Sendikası’na şikayet etmiş, sulh hukuk hakimi ablamız.
Gazeteciler Sendikası’nı nasıl bir şey sanıyor ise?
Hakime ablamızı bilgilendirelim..
Gazeteciler Sendikası, suç duyurularına bakmaz ablacım.
Üyesi olmayanlarla, hiç ilgilenmez.
Bizim sendika ağaları ile ilgimiz olmadığı için, o şikayet merciinin bize yapacağı bir şey de yoktur..
Bunu, “Bize bir şey yapamazsınız” anlamında söylemiyorum..
Tabii ki yetkili makamlara yetki dahilinde yapılacak başvurularda, yanlış bir yayın varsa gereği yapılır..
Ama bir hakimin, bir gazeteciye, “Senin için Gazeteciler Sendikası’na suç duyurusu yapıyorum” demesi, gerçekten komik bir durum olsa gerek..
Bunu da geçtik..
Sevgi ablamız, “Kahrolsun Tayyip” sloganlarının, demokratik bir eylem biçimi olduğunu iddia ediyor.
“Hiç kimsenin başka birini sevme zorunluluğu olmadığına göre, insanların sevdiklerini belirtmeleri gibi, sevmediklerini belirtme haklar da vardır” iddiasında bulunuyor..
fiimdi Sevgi ablamıza, böyle gazete köşelerinden cevap verme yerine..
Uygulamalı cevap vermek lazımdı..
Hemen bugün, duruşması var ise..
Duruşmasına gidip, orda “Kahrolsun Sevgi” diye bağırmak lazımdı..
Bakalım, Sevgi ablamız, bu sloganı, “Demokratik bir hareket” olarak mı görecek?
Yoksa, anında savcıyı mı arayacak?
“Canım, duruşmada bağırma ile, adliye içinde bağırma aynı mı?” diyecekler olabilir..
Hemen cevaplayayım..
Aynısının tıpkısı..
Kanunda, duruşma salonu ile adliyenin diğer bölümleri “slogan atılacak yerler-atılmayacak yerler” tasnifine tutularak, ayrı başlıklarda düzenlemeye alınmamış..
Kaldı ki bizim tartıştığımız konu, “Birisine ‘Kahrolsun’ demek, hakaret midir, değil midir!”
Sevgi ablamıza göre, “Kahrolsun” demek, demokratik bir eylem biçimi..
O zaman bizim manşetimiz de, demokratik bir tepki oluyor..
Hiç kızmasın Sevgi ablamız..
Hatta sadece sıradan vatandaşlar değil..
Beraber çalıştığı mahkeme kalemindeki katipler de zaman zaman canları sıkıldığında “Kahrolsun Sevgi” diye slogan atarlarsa, kızmasın ablamız..
Adliyede bir hakimin “Kahrolsun Tayyip” diyenlere alkış tutması ile eşdeğerdir, adliye çalışanlarının “Kahrolsun Sevgi” sloganı atması..
Sevgi ablaya bir de hatırlatma yapalım..
Bir gazetecinin size soru sormasından rahatsız olmayın.. “Kahrolsun Tayyip” sloganına destek verecek kadar cesaretiniz varsa, haber müdürümüzün sorularına da vereceğiniz cevap olmalı idi..