10 Yıl Önceki Dandik Operasyon ve!..
Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
10 yıl önceki dandik operasyon ve!..
10 sene öncesi idi..
İstanbul’da ikiz bombalar patlatılmış.. İki ayrı sinagog önünde insanlar ölmüştü.. Kısa bir süre sonra, tekrar ikiz eylem gerçekleştirilmiş, biri ABD Büyükelçiliği önünde, diğeri de HSBC Bankası önünde patlatılan bombalarla, derin mesajlar verilmişti..
Ardından bombacıları azmettirenlerin kimler olduğuna ilişkin yoğun bir soruşturma süreci..
(Balyoz davası kapsamında elde edilen belgelerde, patlatılan ikiz bombaların Balyoz darbe planının bir parçası olduğuna dair bazı ipuçları da çıktı.. Ama o ayrı ve uzun bir mesele.)
İşte tam o günlerde..
Jandarma Komutanlığı koltuğunda, Ergenekon davasının önemli sanıklarından Şener Eruygur otururken..
Ajanslar “Flaş flaş” anonsları ile, son dakika haberini geçiyorlardı..
Suriye’ye özel timler girmiş, İstanbul’daki ikiz bombalı eylemleri planlayan elebaşlarını yakalayıp, Türkiye’ye getirmişlerdi..
Bu ne güzel bir haberdi..
Bu ne başarılı bir operasyondu!.
Ve bizi aldı bir merak..
Acaba, Türkiye’yi karıştırmak isteyen teröristlerin elebaşları kimlerdi?..
Şener Eruygur paşamızın, fevkalade başarılı ve çok özel operasyonu ile ele geçirilen “çok tehlikeli” teröristler bakalım kimlerdi?..
Biz bunları merakla beklerken, bir de baktık ki, “İkiz bombalı saldırıların faili” diyerek Türkiye’ye getirilenler,, Suriye’ye Arapça öğrenmek için giden, 16-19 yaş grubundaki dindar kızlarımızmış!
Başlarında da, dindar bir karı-koca var..
Tabii özel operasyon hikayesi de..
Teröristlerin yakalandıkları iddiaları da..
Hepsi kof çıktı..
Tüm bunları niye hatırlatıyorum..
O kof operasyonun, şimdi ciddisi gerçekleştirildi de onun için..
Cilvegözü Sınır Kapısı’nda patlatılan bomba ile, 14 insan can vermişti..
Faillerin, hemen Suriye’ye kaçtıkları belirlenmişti..
İyi de, Suriye’den, o failler nasıl alınıp, getirilecekti?
İşte bu zoru, başardı, Türk emniyeti..
Suriye’de, failleri tespit etti.. Aldı, getirdi.. Ve mahkemece tutuklandılar..
10 yıl önceki operasyonda, “terörist” diye getirilen kızlarımız hemen salıverilmişler, sadece onlara rehberlik yapan dindar ailenin reisi tutuklanmıştı.
Sonrasında o da beraat etti.
Hatta “haksız tutuklanma” sebebi ile, tazminat bile kazandı..
Nerden biliyorum tüm bunları?
Aynı olay sebebi ile, Akit’te yaptığımız haberlerde, “Arapça öğrenmeye giden kızları, terörist yaptılar” diye haber yayınladığımızdan, Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un baskısı ile, dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun talimatı ile, aleyhimize 500 bin liralık tazminat davası açılmıştı da, onun için gelişmeleri adım adım takip etmek zorunda kalmıştık.
Bize açılan yarım trilyonluk tazminat davası, kısa süre önce reddedildi.. 10 yıl, o davanın astronomik tazminat tehdidi ile baskı altında kaldık..
Ama bize bir faydası da oldu.
O olayı unutturmadı bize..
Eruygur’un nasıl bir kişilik olduğunun, zihnimize tescillenmesini sağladı.
Ve şimdi, Türkiye’yi karıştırmak için, Cilvegözü Sınır Kapısı’nda patlatılan son bombanın gerçek faillerinin, Suriye’den alınıp getirilmesindeki “gerçek başarı”ya bizim dikkat kesilmemizi sağladı..
Şimdi bir daha hatırladık, tüm mesaisini derin operasyonlara harcayan Ergenekon üyesi komutanın “Teröristleri bulduk, getirdik” dediği insanların aslında kendi halinde dindar insanlar olduğunu..
“Terörist” diye getirdiğimiz masum insanlara, o Ergenekoncu komutan yüzünden, devlet kasasından binlerce liralık tazminat ödemek zorunda kaldığımızı..
Ve gördük…
O kof komutanın yapamadığını..
Şimdi, “Komutanların çoğu içerde olduğu için, terörle mücadele edilemiyor” denildiği bir ortamda, AK Partili iktidarın nasıl başardığını..
Ergenekoncu komutanın; masum insanlara terörist yaftası yapıştırarak ülkeye getirirken.. Ergenekoncu komutanların temizlendiği TSK’nın ve emniyetin işbirliği içinde, gerçek teröristleri, hem de Suriye’nin en merkezinden nasıl alıp getirdiğini gördük..
Bir ibretlik vesika ile bitirelim yazıyı.
Bugünü, “faşist yönetim” diye tanımlayanlara ders olsun.
Arapça öğrenmek için Suriye’ye giden 17 yaşındaki kızlarımızı terörist gibi Türkiye’ye getiren Şener Eruygur’un sekreteri, o tarihde bakın ne açıklama yapıyor: “Türkiye iade edilen H. ve eşi dışında diğer 20 kişinin H. ve eşiyle ilişki içinde oldukları, bunların aynı binada oturdukları, çok yakın oldukları, Suriye’de H.’nin evinin anahtarının dahi bu kişilerde olduğunu tespit ettikleri ve bu nedenle anılan şahısları da yakaladıkları belirtilmiştir.”
Suça bakın. H. ile çok yakın olmak. H.’nin evinin anahtarının başkalarında olması..
Yeter suç imiş.. Bugün sanık sandalyesinde oturan Ergenekoncuların devr-i iktidarında!..
Aslında “H.” nin de, sonradan beraat ettiğini hatırlatalım..
Ve bugünkü iktidara “faşizm” suçlaması yapan Ergenekoncu avukatların, bu anlatılanlar ışığında saldırılarını bir daha gözden geçirmelerini isteyelim..