Bayram Ali Hocam, Hızır Ali Hocam, Affet Bizi!..
Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
Bayram Ali Hocam, Hızır Ali Hocam, affet bizi!..
2007’de öldürülen Hrant Dink için, ortalık yine kaynıyor..
Katil, 6 yıldır cezaevinde..
“Yetmez” diyorlar..
Katile silahı veren 5.5 yıldır cezaevinde..
“Yetmez” diyorlar..
Peki ne olacak?
Dönemin emniyet müdürü..
Dönemin valisi..
“Hepsi girmeli içeri” diyorlar..
“Yeter mi” diye sormuyoruz..
Çünkü yetmediğini, sormadan söylüyorlar: “Katilin geldiği ilin emniyet müdürü.. Valisi de..”
Daha da soramıyoruz, “Başka kimler içeri tıkılmalı?” diye..
Kazaen Hrant’ın bürosunun bulunduğu Osmanbey’den geçen kim varsa, hepsinin cezalandırılmasını isteyecekler gibi, hazır bekliyorlar: “Niye ordan geçtiniz? Cinayetin rahatça işlenmesi için, kalabalık mı oluşturmak istediniz?”
Dindar ablalarımız, ağabeylerimiz..
Tesettürlü bacılarımız, kardaşlarımız da, onlarla birlikte bağırıyorlar: “Tüm kamu görevlileri cezalandırılmalı.”
Sorasımız geliyor, dindar ablalara: “Bayram Ali Hoca şehit edilmişti.. Ne düşünüyorsunuz?”
“Kim o?” diyor?
Donup kalıyorum..
“Peki abla, bir şey yok, sen devam et Hrant’ın peşinden..” diyor, kapatıyorum..
En iyisi, ne ben sordum, ne de sen “Kim o?” dedin..
Soruyoruz, mazlumların sesi olma iddiasındaki dindar ağabeyimize: “Hızır Ali Hocamız..”
Sorumuzu kesiyor, bilgiç eda ile..
“Hızır Reis demek istedin galiba, o hoca değildir..”
“Yok, baba.. Yok, Hızır Reis başka” diyecek oluyorum..
Sözlerim düğümleniyor boğazımda..
“Yok, yok abey.. Ben bir şey sormadım.. Sen devam et, Hrant’ın peşinde..” diyor, geçiyorum..
Dindar arkadaşları da almışlar aralarına, “Ombudsman seçilen kişi, Hrant’ın 301’den mahkum olma kararını doğru bulan Yargıtay üyelerinden birisi.. Bu ne biçim hükümet” diyorlar..
Bir şey diyemiyorum..
“Ombudsman, 25 üyeden birisi idi.. Ama beğenmediğiniz hükümetin Başbakanına 312/2’den mahkumiyet kararı veren, sonrasında da ‘Milletvekili seçilemez, çünkü 312/2’den mahkum oldu’ diyen adam, dört kişiden birisi idi.. Ve o adam, bugün hala Yargıtay’da üye.. Siz neden bahsediyorsunuz?” diyecek oluyorum..
Diyemiyorum..
“Hrant’ın katili cezaevinde ama, bu yetmez.. Çünkü dışardaki katilleri hep terfi ettirdiler” diyorlar..
“Ahh!” diyorum..
“1998’de şehit edilen Hızır Ali Hoca’nın katili de cezaevinde değil ama, kimse bilmiyor bunu” diyorum, kendi kendime..
Bayram Ali Hoca’nın katilinin, cezaevine hiç girmediği, apayrı bir konu..
“Biz Müslümanız.. Biz, sadece Müslümanların değil, başkalarının da haklarını korumakla mükellefiz” diyenlere, sormak istiyorum: “Peki sizler, Müslümanlar dışında herkesin haklarını korumak, sadece Müslümanların haklarını korumamakla mı mükellefsiniz?”
Bu kapsamda sormak istiyorum, Hrant için harcadığınız saatlerin, kaç milyonda birini, Hızır Ali Hoca için, Bayram Ali Hoca için harcadınız?
Doğru; Hızır Ali Hoca’yı da, Bayram Ali Hoca’yı da tanımadığınızı söylemiştiniz..
O zaman şöyle soralım, “Hrant için harcadığınız vaktin kaçta birini, tüm Müslümanlar için harcadınız?”
Hrant.. Hrant.. Hrant..
Anlasa dindarlarımız, Hrant’ın kendi taraftarları ilan ediyorlar: “Hrant yoldaş.. Bıraktığın yolda mücadeleni devrimciler ve sosyalistler sürdürecektir.”
Onlar kabul etmiyorlar işte sizi..
“Sosyalistler sürdürür mücadeleni” diyorlar..
Yoksa, bir Hrant uğruna, inancınızı da mı koydunuz rafa?