Cumhurbaşkanı Sizden İzin mi Alacaktı Vakit’i Beğenmek İçin!
Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
Cumhurbaşkanı sizden izin mi alacaktı Vakit’i beğenmek için!
“İlker Başbuğ niye tutuklu?”
“Koskoca Genelkurmay Başkanı’nı nasıl tutuklarsınız?”
“Bir orgenerali, teröristle aynı dosyada nasıl yargılarsınız..”
Sorular ve sitemler bu minvalde sürüp gidiyor..
Bu soruları yöneltenler, bu sitemleri yapanlar itirazlarında samimi iseler..
Buyursunlar, “Bilgi notu numarası: 1523” başlıklı Genelkurmay kaynaklı çalışmayı izah etsinler..
Şöyle başlıyor, Genelkurmay harddiskinde ortaya çıkan çalışma:
“Bu bilgi notu, TSK aleyhinde yayın yapan ve AKP yönetimi tarafından desteklenen Vakit gazetesine yönelik olarak alınabilecek bilgi destek tedbirlerini incelemek amacıyla hazırlanmıştır.”
Burada bir soluklanalım.
Vakit gazetesinin..
Bu ülkede legal olarak yayın yapan bir gazetenin..
Sık sık mahkemelerde yargılanıyor olsa da. Aleyhinde hiçbir kesinleşmiş ceza bulunmayan Vakit gazetesinin “TSK aleyhinde yayın yaptığı” nereden çıkmış?
Nereden çıkmış ki, böyle bir “bilgi notu” hazırlanıyor?
Ve devam ediyorum soruma..
İlker Başbuğ’undan tutun, ne kadar tutuklu komutan varsa hepsine soruyorum:
“Sizin işiniz bu mudur?”
“TSK aleyhinde yayın yapan” nitelemesini kendiniz uyduruyorsunuz..
Sonrasında da AK Parti’nin amiriymişsiniz gibi, “AKP yönetimi tarafından desteklenen Vakit gazetesi” diye tespitlerde bulunuyorsunuz..
Çıkın açıklayın İlker Bey..
Siz AK Parti yönetiminin amiri miydiniz?
Size ne, AK Parti yönetiminin, Vakit’i destekleyip desteklememesinden?
Siz Cumhuriyet gazetesini destekliyorsunuz.
Hem de siz memursunuz..
Siz memur iken bir gazeteyi destekliyorsunuz da..
Onlar siyasi parti oldukları halde, bir gazeteye sempati beslerken, sizden izin mi alacaktılar?
Bilgi notunda, şu skandal ifadeler de yer alıyor:
“a. Cumhurbaşkanı Gül; anılan yayın organı hakkında ‘Vakit en beğenerek okuduğum gazetelerden birisidir’ açıklamasını yapmıştı.
b. Başbakanın yaptığı gezilere özel olarak davet edilen gazeteciler arasında Vakit gazetesinden de temsilciler de mutlaka bulunmaktadır.”
Haydi Başbuğ, bir izah et şu ifadeleri..
Haydi Başbuğ’un çok bilmiş avukatı, İlkay Sezer Bey’im, bir açıkla şu notları..
TSK’ya ne imiş?
Genelkurmay’a ne imiş!
Generallere ne imiş, “Cumhurbaşkanı’nın Vakit’i beğenerek okuması”ndan..
Yoksa siz, Cumhurbaşkanı’nın, emireriniz olduğunu nu mu sanıyorsunuz?
Yoksa siz, başkomutanın okuyacağı gazeteyi, size sormasını, sizden izin istemesini mi istiyorsunuz?
Bunun, doğal hakkınız olduğunu mu sanıyorsunuz?
Eski alışkanlıklarınızla..
O dönemlerin kapandığının farkında olmadan..
Başbakan seyahatlerine, kimi davet edip kimi davet etmeyeceğini size mi soracaktı?
Sizden izin mi alacaktı?
Nedir o bilgi notundaki saçmalıklar?
Sonra çıkıyor İlker Başbuğ ile Hasan Iğsız’ın avukatları..
Açıklama yapıyorlar: “Genelkurmay’dan gönderilen harddiskteki bilgiler, medyada bazı kişilerce, İnternet Andıcı ile irtibatlandırılmaya çalışılmaktadır. Ancak bu doğru değildir. Ön raporda yer alan 41 adet ekin birçoğunda tarih bulunmamaktadır.”
Yine aynı numaralar.
Yine aynı samimiyetsiz açıklamalar.
Ne yani, Genelkurmay’ın gönderdiği harddiskteki bilgileri, mahkeme katipleri mi oturup yazdı?
İşi gücü yok mu bu insanların, oturup sizin bilgisayarlarına binlerce sayfalık dökümlanları yazıp ekleyecekler?
Bırakın bu samimiyetsiz savunmaları..
Dürüst olun..
Pişmanlığınızı ifade edin..
Pişmanlık indiriminden yararlanın bari..
Savunmaya bakın: “Bilgi notunda tarih yok”muş..
Falanmış, filanmış..
Boşverin bu hikayeleri..
Siz AK parti iktidarını devirmek için, kumpaslar kurmadınız mı?
Medyayı yönlendirmediniz mi?
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili ile, kapalı kapılar ardında saatlerce “AK Parti’yi kapatma davası”nı konuşmadınız mı?
73 milyonun canlı canlı seyrettiği bu gelişmelerin odağında olduğunuz halde, haberiniz olmadı mı, bu yaşananlardan?
Güldürmeyin bizi.. Güldürmeyin bu milleti..
Vakit’i susturmak için bilgi notlarınız yetmez. Andıçlarınız yetmez. Hiçbir şeyiniz yetmez sizin.. Hiçbirinizin.