Doğan Grubu 2008’de 1 Katrilyon Ödemişti!

Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
Doğan grubu 2008’de 1 katrilyon ödemişti!
“Tayyip Erdoğan, aynısını 2008’de Doğan grubuna da yapmıştı.. Şimdi de Gezi eylemleri sebebi ile, Koç’a aynısını yapmaya kalkışıyor. Bu bir haksız cezalandırmadır..” diyorlar..
Halkı aptal yerine koyuyorlar..
Bugünkü TÜPRAŞ baskınını 2008’e benzetiyorlar ama..
2008’de de bugün dillendirdiklerinin aynısını söylemişlerdi zaten: “Aydın Doğan’a karşı yapılan, bir cezalandırma politikasıdır. Haksızdır. Zulümdür.”
O tarihlerde koca koca profesörler, vergi uzmanları, eski bakanlar ve kıldan tüyden ne kadar şişirmasyon adam varsa, hepsi görüş verdiler.. “Kesilen cezalar hukukdışıdır. Önyargılıdır. Haksızdır.. İptale mahkumdur. İptal de edilecektir.. Göreceksiniz…”
Şişirilmiş hormonlu uzmanları(!) arkasına alan Doğan grubunun yetkilileri hodri meydan demişlerdi: “Siz kesin cezayı, biz mahkemeden iptal etiriririz. Çünkü bu cezaların hiçbir hukuki alt yapısı yoktur..”
Sadece ülke içinden değil, yurtdışından da açıklama üzerine açıklama yapılmıştı: “Önemli medya organlarının sahibi olan büyük şirketler üzerinde, siyasi iktidarın baskı anlamına gelecek uygulamalarından kaygılıyız..”
2008’deki tablo bu idi..
“Bugün TÜPRAŞ’a baskının arka planında ne olduğunu anlamak için, 2008’de Doğan grubuna yapılanlara bakınız” diyorlar ya..
O zaman, bu beyefendileri kırmayalım, 2008’de olanlara, tam bir ciddiyetle bakalım..
Ki, bugün TÜPRAŞ’a yapılanları doğru yorumlayalım..
Ne yapıldı 2008’de Doğan grubuna?
Ayrıntılara gerek yok.
Toplamda 5 katrilyon (yeni para ile 5 milyar TL) vergi ve ceza tahakkuk ettirildi.
Doğan grubu da, kendisine çok güveniyordu ya.. “Bunlar hukuka taban tabana zıt, tarihte hiç görülmemiş, geçmişte hiç yaşanmamış hukuksuzluklardır” diyordu ya..
Sonuç ne oldu?
Davalar açıldı..
Kimisi lehe, kimisi aleyhe giderken..
İsteyenler için bir uzlaşma kanunu çıktı.
Tüm vergi mükellefleri için.
“Kendisine güvenen mükellefler, açtıkları davaları sürdürebilirler. Ama arzu edenler, şu şu şartlarla, alacağın şu kadarını ödeyerek, vergi dairesi ile uzlaşabilirler” denildi.
Kendisine güvenen mükellefler, davalarını geri çekmediler..
Doğan grubu gibi, maçasına güvenemeyenler ise, davalarını geri çekip, vergi daireleri ile anlaştılar..
O tarihteki etkin noktadaki tüm hakimler, Seyfi Oktay, Mehmet Moğlutay ikilisinin yerleştirdiği hakimlerdi. Buna rağmen Doğan grubu sözünün gereğini yapmadı, davaları geri çekip, “Uzlaşmak istiyoruz” dedi.
2008 baskını denilen tespitler sebebi ile, Doğan grubu gönüllü olarak 1 katrilyon (1 milyar) ödeyip o dosyaları kapattı.
Şimdi buyrun söyleyin..
Kendisine güvenen.
Sıfır hatası olduğunu iddia eden.
Aleyhine kesilen cezaların tamamının hukuk dışı olduğunu ileri süren bir holding…
Hem de elinde en çok satan gazete ve televizyonlar var iken, kalkıp da durup dururken 1 milyar TL devlete ödeme yapar mı?
Tabii ki yapmaz.
Ateş olmayan yerden, duman çıkmaz.
Şunu söyleseler: “Biz eskiden, bu tür numaraları bolca yapıyorduk. Kimse bize ceza fala kesmiyordu. Nadiren kesen olursa da, elimizdeki televizyon ve gazetelerle canına okuyorduk, Seyfi Oktay’ın atadığı hakimlerle de iptalini sağlıyorduk. Bunlar, eski köye yeni adet getirdiler. Bize kanunları uygulamaya başladılar. Biz eski sistem sürüyor zannı ile hareket ediyorduk. İnsan önceden bir hatırlatır, ‘Artık kanunlar uygulanacak’ diye..”
Tabii ki “Eyvallah” denir, bu izahata….
Ama bugün itibari ile hiçbir dürüst insan, 2008’de Doğan grubunun başına gelenler için, “Haksız işlemlere maruz kaldılar” diyemez.
Haketmişlerdi..
Kısmen de olsa, ödediler, kurtuldular..
Öyle ise..
Öyle ise, bugün TÜPRAŞ’ta yaşananlarında, 2008’in bir benzeri olduğu iddia edildiğine göre.. Yine aynısı olacak demektir..
Bir sürü cezalar kesilecek..
Önce esip yağacaklar..
“Hukuka aykırı” falan diyecekler..
Sonra kuzu kuzu ya uzlaşacaklar, ya aflardan yararlanıp ödeyecekler.. Kurtulacaklar!
Yoksa; dört dörtlük bir firmaya üç tane vergi memuru gitti diye, koskoca Koç grubunun hisseleri, 3 günde 5 milyar lira düşer mi?
Herkes birbirini tanıyor, bu piyasada..
Kimin ne olduğunu bilmeyen yok.
“Maliye memurları gitti” deyince, uzmanlar “Tamamdır” dediler ve sinyali aldılar.
“EPDK incelemeye aldı” der demez. “Foyalar çıkacak meydana” denilip, hisse senetleri gerçek değerlerine iniverdi..
Olayın özeti budur.