Erdoğan ve Büyük Komplo
Erdoğan ve büyük komplo
Geçen gün de yazdım, kimi destekledi, kimi eleştirdi. Yine yazıyorum. Erdoğan’a ve AK Parti’ye yönelik senaryoların bini bir para.. Birileri Erdoğan ve AK Parti’den kurtulmak istiyor. Türkiye’nin önlenemeyen yükselişini ancak böyle durdurabileceklerini düşünüyor ve bunun için “topyekun savaş” başlattılar. Hatta yedekleri de göreve çağırdılar..
Senaryonun ana sponsoru İsrail. Hemen arkasında ABD ve AB’deki işbirlikçileri.. Rusya’dan İran’a, Suudi Arabistan’dan Esed rejimine, Somali’ye kadar herkesimden Erdoğan ve AK Parti’den rahatsızlık duyan herkesi çatılarının altında toplamaya çalışıyorlar. Milliyetçiler ile temas kuruyorlar, liberalleri yanlarına almak istiyorlar, hatta dindar çevreleri de boş bırakmıyorlar..
O eski hesap hâlâ masada. “AK Parti’de gel dediğimizde gelecek en az 50 kişi var!” böyle düşünüyorlar. Bunların bir kısmı tekrar aday olamayacak kişiler, bir kısmının derin bağları var, bir kısmı menfaat bağları ile bağlı, ikbal vaadinin peşinden gidiyor.. Eğer bu kadar adamı koparabilirlerse parti kuracaklar.. Hedefte Erdoğan ve AK Parti’den kurtulmak için CHP-MHP-yeni oluşumun oluşturacağı koalisyon var.. Eğer 50 kişi koparabilirlerse, bir 30-35 kişiyi de tehdit, şantajla, ikbal vaad ederek yola getireceklerini düşünüyorlar..
Bugünki hesaba göre Parlamento aritmetiği şöyle: AK Parti 327, CHP 134, MHP 52, BDP 29
Bağımsızlar 6, Toplam 548. AK Parti’den 50 milletvekili giderse geriye 277 kalıyor. Salt çoğunluk 275 olduğuna göre, kritik eşiğe gelinmiş oluyor.
Bu yeni oluşumda, ANAP’ı tasfiye eden “derin abi”ler var. Derin ilişkiler içindeki milliyetçi, muhafazakar tipler bunlar.. DYP’yi diriltme girişiminin başını çeken işadamları ve politikacılar da bu projeye destek veriyorlar. 4 eğilimi birleştirmek için herkesimden yıpranmamış, sembol isimleri bu siyasi çorbaya katmak istiyorlar.. Sağ, sol, liberal, İslam yetmez, Alevi ve Kürtleri de katacaklar buna! Kimi “ben buradayım iş var mı“ diye bayrak gösteriyor bunların, kimi vaziyetten görev çıkartıyor, kimileri batının, İsrail’in, Locaların niyetini anladı, aldıkları mesaja göre, hem bu çevrelere karşı arzı ihlas edip, sadakatlarını gösteriyorlar, hem de şimdiden işe koyularak erkenden gelecek trende yer kapmaya çalışıyor. Bu arada kripto çevrelerde zemin yokluyor, piyasayı test ediyor..
Dini topluluklara yaklaşırken “Gezi olayları gösterdi ki, ne olacağı belli olmaz.. Her an her şey olabilir.. Suriye ve Mısır’da batağa saplandık. Erdoğan’ın sağlık durumu iyi değil.. Ağır stres altında çok asabi, bu kadar gerilimi Türkiye kaldırmaz. Yedek bir oluşum şart. Biz AK Parti’ye ve Erdoğan’a karşı değiliz, değişen şartlar için bir yedek oluşum için çalışıyoruz..” Bu ve benzeri şeyler söylüyorlar.. Erdoğan sert, Erdoğan asabi” gibi bildik argümanları biri tekrarlayıp duruyor.. Birileri zaten sövüp, sayıyor, hakaret ediyor, “tedaviye muhtaç” diyor, “maceracı” diyor, “Türkiye’nin bu adamdan kurtarılması gerek” diyor.. falan filan!
Ergenekoncular, özel harp, psikolojik harp, derin devlet filan hepsi işin içinde.. Gezi olayında görüldüğü gibi, kendi arasında çatışan grublar bile Erdoğan ve AK Parti konusunda “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” anlayışı ile birlikte hareket ediyorlar!
Anlayacağınız “ağuyu altın tas içre sunuyorlar, bal da onun suç ortağı”.
Bu adamlarla, Erdoğan’a suikast düzenlemek isteyen çeteler arasındaki tek fark yöntemleri. Yoksa aynı hedef için çalışıyorlar. Bunlar sureti haktan gözüküyorlar o kadar.. Yani görüntüleri ile içlerinde taşıdıkları aynı değil!
Aslında bu çete, tıpkı Ergenekon çetesi, Gezi çetesi gibi deşifre oldu! Kendilerine teklif götürülen ya da nabzı yoklananlara söylüyorum. Bu adamların sizden umutlanmalarına sebeb olan, ajandalarına hemen ilk etapta sizin adınızı yazmalarına sebeb olan zaafınız nedir, hiç düşündünüz mü? Bu hal sizin değerinizin yüksekliği değil, kullanılmaya ne kadar elverişli olduğunuzu, karakterinizin zafiyetini ifade eder..
İçerideki birileri, eğer Erdoğan’dan korkuları olmasa şimdiden kervana katılırlar ama, hakşinaslıklarından değil, vefalarından değil, “Erdoğan gitmez de üzerime gelirse” diye korkuyorlar.. Erdoğan ve partisi için bu süreç arınma açısından tarihi bir fırsat aslında..
Sadece güvenlikçilerini değil, danışmanlarından başlayarak, milletvekillerini, il-ilçe başkanlarını, genel merkezini, üst düzey bürokratlarını, belediye başkanları ve belediye bürokratlarını tekrar bir gözden geçirmesi gerek..
Özellikle şimdi, yerel yönetim seçimleri öncesi ağaç kurtlarına karşı dikkatli olmak gerek! Ağaç kurtları yumuşakçıldır ama, dışarıdaki sert zararlılardan daha fazla zarar verirler. “Bir hırsız, bir bağdan bir bostan çalarmış, rüşvet alan biri ise bir bostan karşılığı bir bağı satarmış” zaten içerideki işbirlikçiler olmazsa, dışarıdakilerin zarar verme konusunda çok da şansları olmaz! Para, kadın ve makam hırsı olanlara dikkat! Bir de bu haltı bir kere yemiş, pişmanlık duyanları da ayırmak gerek.. Ama onları da orada tutmanın bir alemi yok.. Kambur gibi onları siyasetin sırtında taşımak, her zaman patlamaya hazır bir bombayı muhafaza etmeye benziyor.. Bakanı da, müsteşarı da, belediye başkanı ya da yardımcısı, il-ilçe başkanı kimse o, onların yakın takibe alınması gerek.
Bu adamlar da keşke tasfiye edilmeyi beklemeden, kendileri aday olmasalar.. Yaşları gelmişse emekliliklerini isteseler filan.. Kendileri ile birlikte büyük bir kitleye zarar veriyorlar. Dünyaları ile birlikte ahiretlerini de kaybediyorlar.. Bu adamları bir mantık oyunu ve vaadle içine çekilmeye çalıştıkları fitne çukuruna düşmemeleri konusunda yakınlarının uyarması gerek. Kendilerine de ülkeye de zarar verirler. Bu millet de, tarih de onları affetmez.. İsrail’in karanlık planlarına ucuz figüran olmaktan başka bir işe yaramaz yaptıkları. Dünyalarını da ahiretlerini de berbat ederler.. Unutmayalım ki, Türkiye’yi çekmeye çalıştıkları yer Suriye’yi ve Mısır’ı çekmeye çalıştıkları aynı yerdir.. Taksim ve 2. Tahrir aynı planın iki ayrı platosundan başka bir şey değildir..
Bunların değişik dini grublar ve tarikatlarla yakın ve sıcak temasları var. Bilinenlerin dışında, iktidara çok yakın bilinen/görünen grublar içinde de bu yeni oluşuma destek verenler konusunda dikkatli olunması gerek.. Bu adamların media, mafia, sermaye, siyaset, bürokrasi, vakıf, oda, dernek, sendika gibi çevrelerde mutemet adamları var.. Kürt kartını da, Alevi kartını da kullanmaktan geri durmayacaklar. Terör, ekonomik kriz, siyasi kriz, ne varsa esbabı cefa toplayıp gelecekler.. Herkesin dikkatli hareket etmesi gerek. Öfkeyle kalkanlar, zararla oturabililer. Son pişmanlık fayda vermez. Selâm ve dua ile..
NOT: Bu arada bayram namazı için İstanbul’da Sultanahmed’e geliyorsunuz değil mi?