Genel Başkanları Uçkurdan Gitti, Hâlâ Uslanmadılar!
Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
Genel başkanları uçkurdan gitti, hâlâ uslanmadılar!
Başbakan Tayyip Erdoğan, “Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun denetimi yok. Muhafazakar demokrat yapımıza bu ters. Vali Bey’e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak” demiş.
Her ne kadar, dün Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, Erdoğan’ın kastının, “yurt niteliğindeki yerler” olduğu, “bireysel olarak kişilerin herhangi bir yerde kiraladıkları evlerle ilgisi olmadığı” söylenmiş ise de.
Velev ki, ikinci açıklama yapılmamış olsun.
CHP’lilerin anladığı anlamda, herhangi bir öğrencinin, karşı cinsten bir öğrenci ile şehrin herhangi bir yerinde kendi paraları ile kiraladıkları evlerde, “Siz bekar iki öğrenci olduğunuz halde, aynı evde nasıl kalıyorsunuz. Bu durumdan anne-babanızın haberi var mı?” türünden bir denetim yapılmış olsun..
Türk toplumunun örf ve adetlerine aykırı mıdır bu denetim?
Bir kız öğrencinin, erkek öğrenci ile aynı evi paylaşması, bırakın Türk toplumunu, batı toplumunda bile, hepten kokuşmuş olanları dışında, hiç kimsenin kabul etmeyeceği bir durum.
Ama bu rezilce duruma, CHP’liler sahip çıkıyorlar.
Dün partinin Umut Oran isimli genel başkan yardımcısı, “Ahlak polisi İran gibi ev mi basacak? Bu, yaşam biçimi dayatması değil mi? Sözünü ettiğiniz denetim, bireysel hak ve özgürlükler bağlamında anayasaya ve AİHS’ye aykırı değil midir?” diye sormuş..
Tartışmaya gerek yok..
Saint Benoit mezunu olan bu milletvekili de..
Diğer CHP milletvekilleri de çıksınlar..
Hep birlikte açıklama yapsınlar..
“Biz kızlarımızın.. Hatta erkek çocuklarımızın.. Karşı cinsten arkadaşları ile ev tutarak, öğrencilik hayatlarını südürmelerine onay veriyoruz” desinler, hiçbir şey demeyeceğim.
Ama kendi aile hayatlarında, böylesi bir kokuşmuşluğu kabul etmeyenlerin, saf insanların tuzağa düşmeleri için “Bu bir özgürlüktür” şeklinde yorum yapmaları, bir ikiyüzlülüktür.
Kız öğrencinin, erkek öğrenci arkadaşı ile ev tutması bireysel özgürlük ise, CHP’li milletvekilleri bu bireysel özgürlükleri kendi kız ve erkek çocukları üzerinden hayata geçirsinler..
Sonra, Türk toplumunun diğer kesimlerine de bunun “bireysel özgürlük olduğu” açıklamasını yapsınlar..
Ne kadar Türk toplumuna uzak bir hayat tarzı yaşıyor olsalar da, CHP’liler dahi, böylesi bir sefih hayata meyledemezler..
Lafını edebilirler.. Başkaları için böylesi bir rezaletin propagandasını yapabilirler..
Ama kendi çocuklarına, ne bu tavsiyede bulunabilirler, ne de buna izin verebilirler..
Yanılıyorsam, hemen bugün çıkıp, başkalarının çocukları üzerinden değil, kendi çocukları üzerinden açıklamalarını yapsınlar..
Ben de “ikiyüzlü suçlaması”ndan dolayı özür dileyeyim.
•
Umut Oran Başbakan’a sormuş:
“Bu ‘bir şekilde denetim’ nasıl yapılacak, emniyet müdürlüklerindeki ahlak bürosu polisleri ev baskınları mı yapacaklar?
Yapılmasını istediğiniz denetim modeli, İran’daki ahlak polislerinin elbise, etek boyu, saç gibi yaşam biçimini kontrole varan uygulamaları mıdır?”
Sululuğa bakın..
Bir evde, yetişkin kız ve erkek gece gündüz birlikte..
Ama milletvekili olmuş bu adam, çıkmış “etek boyu denetlemesi”nden bahsediyor..
Etek boyu uzun olsa ne yazar, kısa olsa ne yazar?
Bir erkek ile bir kız aynı evde kaldıktan sonra, etek boyunun artık ne anlamı olabilir ki?
Ne diyeceksiniz?
“Onların kalpleri temiz, sizin kafanız pis” mi diyeceksiniz?
Dersiniz de..
Kimseyi inandıramazsınız..
Yıllarca partinizde genel başkanlık yapmış, torun sahibi adamın, sekreteri ile ne yaptığını tüm Türkiye gördü..
Konuşturmayın insanı..
Açtırmayın ağzımızı.
Kesin sesinizi, oturun yerinize..
Şunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim..
Sayın Başbakan’ın son açıklaması ne kadar alkışı hakediyorsa..
Ceza Kanunu kabul edilirken verdiği taviz de, o kadar eleştiriyi hakediyor..
AK Parti’nin ilk iktidar yılında, zina suçunun yeni Türk Ceza Kanunu’nda yer alması için azıcık mücadele ettiler.
Baktılar ki, zinacılar fazla ses çıkartıyor.,.
“Ceza Kanunu acil bir ihtiyaç. Bir madde yüzünden, kanunun gecikmesine katlanamayız” dediler.
Eyvallah ettiler, zinanın suç olarak düzenlenmediği bir Ceza Kanunu’na..
Evet; kanuna girmeyen o maddede bile, sadece evli eşler için, zina suçu vardı..
Bekarlar için herhangi bir düzenleme öngörülmemişti.
Ama o maddeyi koymayıp, evli insanlar için de zinayı suç olmaktan çıkarırsanız.
Sonuçta öğrenci konumundaki kız-erkekler bile, böyle rezil bir hayatın içine düşmekte beis görmezler..
Hükümet, 2004’deki hatasından dönmeli. Başbakan’ın son hassasiyeti lafta kalmamalı, aileyi dinamitleyen zina eyleminin yeniden suç olarak düzenlenmesi, gündeme getirilmelidir.