Mısır’daki Şehidlerin Katili Sadece Sisi mi?

0

Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit

Mısır’daki şehidlerin katili sadece Sisi mi?

 

Mısır’da yine yüzlerce şehid. Binlerce yaralı..
Düpedüz canavarlık..
Vahşet.. Katliam..
Kelimelerin iflas ettiği nokta..
Peki bunun sorumluluğu kimde?
Sadece Sisi mi?
Sadece bir kişi mi, bu katliamın sorumlusu?
O masum insanları, çocukları, kadınları  öldürenler; sadece silahları ateşleyenler mi?
İnsanları ateşe verenler mi?
Mesela El Ezher şeyhi, bu katliamın neresinde?
Dün itibari ile durduğu yeri sormuyorum.
3 Temmuz itibari ile bulunduğu konumu hatırlatarak soruyorum..
El Ezher şeyhi de, Sisi kadar sorumlu değil mi, bu katliamdan?
3 Temmuz tarihinden önce, “Diktatör Mursi” diyerek sokağa çıkan ahmaklar…
Bu katliamın kanlarını, bugün ellerinde hissediyorlar mı?
Cuma hutbelerinde, “acaba iki kelime ile olsun, Mısır’daki kardeşlerine dua ederler mi?” diye kulağımı sürekli verdiğim Kabe imamları..
Allah’ın evinin işgal altında olduğunu ispatlarcasına, Mısır’daki Müslüman katliamlarını hiç görmeyenler..
İkiz kulelerde yaşanılanları, 13 yıldır Müslümanlara, yüzbinlerce can ile ödetmeye kalkışan, Mısır’daki darbecilere “darbeci” diyemeyen ABD..
İkiz kulelerdeki ölümlere hemen kınama yetiştiren, ama dün katliamın üzerinden 12 saat geçtiği ana kadar takip ettiğim kadarı ile, tek kelime açıklamasını duyamadığımız din büyüklerimiz!..
“İnsanlık.. Sosyal adalet.. Hak ve özgürlükler.. Temel haklar..” Ve daha nice süslü sözlerle insanlarımızı zehirleyen, Avrupa’nın hümanist nutukları ile meşhur ahlaksızları..
Hepsinin sorumluluğu yok mu, dünkü katliamda..
Bizim ülkemizdeki, elinden kan damlayanlar..
Mısır’daki İhvan hareketi, 3 Temmuz’dan bu yana 1000’e yakın şehid verdiği halde..
Hemen hiçbir güvenlik güçlerine yönelik saldırısı olmadığı halde.. Mursi yanlılarını, terörist gibi gösterenler.. Hasan El Benna’yı, Hasan Sabbah diye yutturmaya kalkanlar..
Dün, 2000 bin şehid verdikten sonra.. Galeyana gelen 4-5 kişi tarafından bir polis aracının, 4 metrelik köprüden aşağıya iteklenmesini fırsat bilen..  “İçindekilerle birlikte” diye başlık atıp, sözümona habercilik yapan Hürriyet’in ahlaksızları..
Sivil insanlara yönelik, yüzlerce saldırıyı polis ve askerler gerçekleştirdiği halde.. O yüzlerce saldırının birkaçını verip, polis aracına yönelik tekil örneği, mal bulmuş mağribi gibi sarılıp, “Eylemciler polis aracını köprüden attılar” diye ana sayfalarında özel bölüme koyup, gösteren Milliyet’in vicdansızları!
2000 Müslümana acımayan… “Polislere acımadılar” diye başlık atan Yavuz Semerci’nin gazeteport ahlaksızı..
Mısır’da yaşanan vahşetin tamamını aktarmışcasına.. Bir polis aracının başına gelen tekil olayı, abonelerine servis eden cemaatin basiretsizleri..
2000 Müslümanın öldüğü günde, “Batının günahları var ama.. Bir tek batı yok ki” diye sözümona katliamı eleştiren.. Ama, Batı’nın bugün yekvücut halde, katliama seyirci kaldığını görmezden gelmeye çalışan PKK teröristlerinin dağ arkadaşı Hasan Cemal’ler..
Mısır’da Müslüman katliamı yaşandığı gün BBC’de röportajı çıkan İhsan Eliaçıklar.. “Adam eşcinsel olabilir ama ilişkilerde yalan söylüyor mu, söylemiyor mu. Bizi bunlar ilgilendirir” diyerek, ahlaki alanda ne kadar süflileştiğini ortaya koyan antikapitalistler..
Sabah akşam, alnı secde gören bir insana saldırmayı tek iş olarak gören..
Onu devirip, yerine ya bir ateist, ya da bir başörtü yasakçısını koymayı hedefleyen sözümona “sosyal adaletçi müslüman”lar..
Hepsinin elinde, Mısır’daki şehidlerin kanı yok mu, sizce?
“Mursi’nin de hataları vardı ama” diyerek, adım adım geldiği aşikar olan dünkü katliamın hazırlıkçısı, “alnı secdeye varan Müslüman”lar..
“Diktatör Mursi” diyerek, Katil Sisi’nin değirmenine su taşıyan ahmak dindarlar..
Diktatör dediğiniz Mursi’de, kaç Mısır’lı ölmüştü? Dün tek bir günde, kaç Mısırlı öldü?
Hepimiz suçluyuz..
Hepimizin günahı var, o şehidlerin kanında..
Umarım, bugünden sonra ibret alınır..
Kompleksten kurtulur, Müslümanlar..
Alınları secdeye varırken, kendilerini hesaba çekerler..
Üç kuruşluk geçici menfaatler uğruna, birbirlerinin kuyusunu kazma ahmaklığına son verirler..
Dinin; sadece kendi gruplarının hakimiyeti ile kaim olacağı yanlışından döner; o saplantı sonucu giriştikleri laikçiler, sosyalistler, ateistlerle güç birliğine son verirler..
Mısır’daki Müslümanların ölümündeki veballerini, birazcık da olsa, böylece hafifletmeye çalışırlar..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir