Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
Şehidimiz olmasın da… Varsın 148 subay daha ayrılsın!
Âkil insanlar bugün toplanıyor.
Listede hoşuma gitmeyen bazı isimler olsa da..
O isimlere bakıp, fitne-fesat amaçlı eleştiri getirmek isteyenlere katılacak değilim..
Listedeki birçok isim doğru seçim olsa da..
AK Parti iktidarında oluşturulan bir heyette..
AK Partili Başbakan’ın belirlediği listede..
Hayatında AK Parti’ye oy vermeyenlerin oranı, % 70 civarında ise de..
İsimler üzerine yoğunlaşmanın, hiçbir fayda getireceğine inanmıyorum.
Başbakan ne demişti: “Gerekirse baldıran zehiri içeriz.”
O “söz”ünün gereğini yerine getiriyor, Başbakan..
Hedef büyük..
Bu ülkenin gariban çocuklarının akan kanı durdurulacak..
Bugüne kadar olanlar oldu, en azından bundan sonrası için, kardeş kanı akmasının önü alınacak.
Böylesi büyük bir hedef için, iki gün önce konuşup, “Genel merkeze sorun, ne derlerse odur” deyip.. Sonrasında genel merkezle görüşülüp listeye alınan.. Ama liste açıklandığında, “Ben yokum, ben yokum” diyecek kadar ilkesizlere de..
“Muhalifler kuyumu kazarlar, bu ay benim seçimlerim var” diyecek kadar menfaat düşkünlerine..
“Listede olmaktan onur duyarım” diyeceklerine, “Biz yokuz, biz yokuz” diye, çözümden kaçacak olanlara da, eyvallah edilecek..
Baldıran zehiri, başka nasıl içilir..
Listeye niçin destek veriyorum?
Sadece böyle bir listenin hazırlanmasının bile.. Sadece bugün akşam yapılacak toplantının bile.. Ülke insanı üzerindeki birbirine karşı duyulan “acaba” sorularını büyük oranda dağıtacağına inanıyorum
En azından, ben böyle umuyorum.
Hani insanlar vardır.
Maraza çıkarmak için fırsat kollarlar..
Liste açıklandıktan sonra da, kimi çevreler aynen bu role soyundular.
Bırakın dışardakileri, listeye alınanlardan bile bazıları, “Bana sorulmadı” türünden, itirazlar geliştirdiler.
Ülkenin çok büyük ve önemli bir sorununa, moral anlamda destek verilmesi açısından bir adım atılıyor.
Velev ki, sonuçta hiçbir fayda getirmeyecek bile olsa..
Herkesin koşup, “Bana bir görev düşerse, burdayım. Bekliyorum” diyeceğine..
“Ün, makam, mevki beklemeden, sürecin yürümesinde bir katkımız olsun da, hangi noktasında olursa olsun” diyerek, sürece hizmet edileceğine..
Mızıkçılık sergileyenler var..
Hani sırtında yumurta küfesi olmayanların mızıkçılığını anlarım da..
20 bine yakın faili meçhul cinayetin işlendiği bölgenin milletvekili olanların “Listede kadın sayısı az… Çatışma çözümleri konusunda çalışmış, akademik bilgisi olan isim sayısı az olmuş” türünden sudan sebeplerle sorun çıkarmalarını anlamak mümkün değil.
BDP milletvekili listelerini kadınlarla doldurdunuz.. Ne oldu, neyi çözdünüz?
Çok bilmiş akademisyenlerle, 30 yıldır konuşuluyor, tartışılıyor, toplanılıyor, dağılınıyor..
Neyi çözdünüz?
Hiçbir şeyi..
Daha da içinden çıkılmaz hale getirdiniz, sorunları..
Bırakın da, “baldıran zehiri içme”yi göze alanların, hiçbir mecburiyetleri olmadığı halde, yarısı sizin kafadan adamlardan oluşan liste ile attıkları adımın neticesi çıksın ortaya..
Ondan sonra, konuşursunuz..
•
TSK’dan 148 subay daha ayrılmış.
Eee?
Ne var bunda?
Önemli olan subay sayısı değil. Subaylarla sağlanmak istenen nihai amacın gerçekleşmesi.
Ne için var, subaylarımız?
Güvenliğimiz için.
Var mı bugün, güvenliğimizde bir sıkıntı?
Yok.
Tam aksine, 148 subay varken. Dahası, ondan önce ayrılan 200 subayımız varken. Dahası, tutuklanan generallermiz görevlerinin başında iken..
Aktütün.. Dağlıca.. Çukurca derken.. kimisinde 10, kimisinde 15 askerimiz şehid oluyordu.
Subaylarımız ayrılmış ama, kimsenin baskın düzenlediği yok. Şehidimiz yok.
Akıl işte budur.
Subay sayısını artırmak değil; Az sayıda subayın da olsa, saldırı düzenlettirmemek.. Can kaybı olacak ortama sebebiyet vermemektir.
Âkil adamlar toplantısı, işte bunun için önemli..
312 general yerine.. 3 tane generalim olsun.. Yeter ki şehidim olmasın..