“Türkiye’de 100 Günlük Utanç” Olmaması İçin!

0
Ali Karahasanoglu

Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit

“Türkiye’de 100 günlük utanç” olmaması için!

 

Rabia Platformu, Mısır’daki askeri darbenin 100. gününde bir deklarasyon yayınladı..
100 imza ile..
Bu somut örnek üzerine, ben kendi ülkemizdeki genç kardeşlerimize bazı hatırlatmalar yapmak istiyorum..
Amacım, “Türkiye’de 100 günlük utanç” türü deklarasyonların, başka ülkelerde yayınlanmaması..
Türkiye’de, 2008 öncesinde yaşanan darbeler gibi..
Mısır’da, 3 Temmuz’da yaşanan darbe gibi darbe yaşanmaması için…
Mısır’da darbe öncesinde, bakın ne güzel kamuoyu oluşturuyorlardı: “Biz demokrasi istiyoruz. Biz hürriyet istiyoruz. Darbe de istemiyoruz. Mursi gitsin, seçim istiyoruz!”
Mursi gitti.. Peki, hürriyet geldi mi? Seçim geldi mi?
Hayır.
Seçime gidilecek olduktan sonra, Mursi’yi devirmenin ne manası var ki!
Sisi, kendisi koltuğa oturmak için darbe yaptı.
Seçim yapmak için değil ki!
Darbeyi yaptıktan sonraki ay, açıklamalar yaptı, yol haritası çıkardı.. “Şu kadar günde yeni anayasa, şu kadar zamanda seçim..”
At yalanı. Varsa inananı!
Ne oldu, yeni anayasa için, seçim için, bir milim adım atıldı mı?
Hayır..
Şunu aklımızdan çıkarmayalım: Böylesi kaos ortamlarında, halk hep kullanılır.. Gençlik hep kullanılır..
Kullanırlar.. Darbe zeminini hazırlarlar..
Darbeyi yaparlar. Sonra kirli çamaşır gibi, sepete atarlar..
Ve kendi iktidarlarını, eski dönemde şikayet edilen eften püften yanlışlarla hiç kıyaslanamayacak kadar ağır baskı ve zulümleri hayata geçirirler…
Bu hep böyle olmuştur.
100 gün önce Mısır’da böyle oldu..
Türkiye’de dün böyle olmuştu..
Az kalsın, Gezi olaylarında da bir benzeri tekrar olacaktı..
Önceki gün açıklanan, Yargıtay’ın Balyoz ile ilgili onama gerekçesinden bir bölüm aktarayım..
Gezi olaylarında kullanılan gençler, yaşadıklarını bir daha yorumlasınlar..
Bakın, Yargıtay onama gerekçesinde yer aldığına göre, sizin 2013 Mayıs’ında yaptıklarınızın benzerini, darbeciler 2003 Mayıs’ında nasıl hayata geçirmeyi planlamışlar:
“Çarşaf eylem Planına göre; ‘ölümden daha çok yaralanmaya sebep olacak şekilde hazırlanacak tahrip düzeneğinin bir çanta içersinde yerleştirilmiş olarak Tahrip-A tarafından camii içersinde … ilgili telefon numarasını arayarak tahribi gerçekleştirmesi , patlama esnasında; Kayıt-A’nın cami üst katından, Kayıt-B’nin camii alt katından patlama anını ve sonrasında oluşan panik havasını çekerek, patlama sonrası önce camii avlusunda toplanan ve sonra ana caddeye intikal ederek caddeyi kapatan öfkeli kalabalığın camii avlusunda toplanmasını ve caddedeki eylemleri hem Kayıt-A ve hem de Kayıt-B’nin birbirlerinden bağımsız ayrı noktalardan üzerlerindeki video kayıt cihazlarıyla kaydetmeleri ve görüntülerin ivedi olarak internet üzerinden yayılmasının sağlanması, …”
Yaralamalı patlama.. Halkın öfkelenmesi.. Protestolarla caddenin kapatılması.. Olaylardan görüntü alınması.. İvedi olarak internet üzerinden yaygınlaştırma..
Size, tanıdık gelmedi mi bu, plan!
Gezi olaylarında da, bunun benzeri yaşanmadı mı?
Halkı öfkelendiren bazı olaylar.. Kayıtlar.. İnternet üzerinden olayların yaygınlaştırılması..
2003’deki plana göre, tüm bunlardan sonra ne olacaktı?
Olaylar yatıştırılamayacak (aynen gezi olaylarında yapılmak istendiği gibi), hükümet sıkıyönetim ilanına mecbur kalacak.
Sonra ne olacak?
Sıkıyönetim komutanları aracılığı ile, daha derin komplolar hayata geçirilecek ve sonunda hükümet istifaya zorlanacak..
Ve askerlerin direktifi ile sözde mutabakat hükümeti kurulacak..
İşte 2003’teki plan bu idi..
2013’teki plan da, birkaç farklılık ile bu idi..
Önce bir provokasyon.. Kullanılmaya müsait bir kıvılcım.. Sonra internet üzerinden ve medya üzerinden olayları yaygınlaştırma..
Hükümet bir sendeledi mi..
Çetin Doğan’ın plan konuşmasındaki gibi, “üzerine çökme..”
Bilmiyorum, o kadar övülen.. Olaylar sırasında bile ellerinden kitapları bırakmadığı söylenen o gençler, bu kadar açık bir gerçeği göremiyorlar mı?
Göremiyorlarsa, Mısır’ı takip etsinler..
Üç tane Mısırlının “Hürriyet istiyoruz” diye döküldüğü sokağın sonucunun, 10 bine yakın sivil insanın hayatına mal olan darbeyi getirdiğini, önümüzdeki günlerde neler olacağının da belirsizliğini görsünler..
İbret alsınlar..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir