Zaman Algısı
Abdurrahman Dilipak – Yeni Akit
Zaman Algısı
Biz dünyalılar, zamanı Ay ve Güneş’e göre ölçüyoruz.
Aslında zamanın ve mekanın neresindeyiz, nereye doğru gidiyoruz onu da bilmiyoruz. Zaman genişliyor mesela, ama farkında değiliz..
Salise, saniye, dakika, saat, gün, ay ve yıl. Zamanı böyle ölçüyoruz..
Bilgisayar teknolojisi ile zamanı daha küçük dilimlere de ayırabiliyoruz aslında. Gençliğimde bir Alaturka bir de Alafranga saat vardı. Ezani ve vasati zamana göre ayarlanırdı bunlar. Şimdi Alafranga-Vasati zaman ölçümünü kullanıyoruz..
Alaturka derken bile Fransızca söylüyoruz. Ne garip değil mi? Bizde günlük ibadetler Güneş’e, yıllık ibadetler Ay’a göre hesaplanır..
Dolayısı ile Alaturka saat aslında günün uzayıp kısalmasına göre programlanmış esnek bir zaman tanımına göre çalışan saatlerdi..
Vasati saat, gün 12×2 saattir, Her saat 60 dakikadır, matematiksel olarak bölersiniz, çıkan sonuç zamanı tanımlar..
Aslında değiştirilmemesi gereken günlerin ve ayların sayısıdır. Ayların uzunluğu konusunda Alafranga takılınmaz. 28 de olur ay, 31 de.. Bizim geleneğimizde gün; Güneş’in doğuşu ile başlar, batışı ile biter. Takvim 24.00’de değil, gün batımında değişir..
Yılın Güneş ve Ay’a göre hesaplanmasında da ciddi farklılıklar oluştuğu için yılların sadece başlangıcından itibaren geçen süre değil, yılların süresi de birbirini tutmaz..
Mesela doğum gününüzü Güneş’e ya da Ay’a göre kutlamaya kalkarsanız başka günlerde kutlamanız gerekir..
Takvim başlangıcı da, her kültüre göre farklılık gösterir. Biz Hicreti esas almışız. Hıristiyanlar Hz. İsa’nın doğumunu. Yahudiler Mısır’dan çıkışı. İran takvimi başkadır, Çin takvimi başka. Maya takvimi başka..
Osmanlı da Rumi takvim adı altında bir Şemsi-Kameri karma takvim kullanılmıştı.. Herkes dini adetlerini kendi takvimine göre yaparken, resmi işler karma takvime göre yapılıyordu..
Osmanlı’da Güneş takvimi yok değildi. Cumhuriyet döneminde Kemalistler yeni bir takvim getirmedi, İslam takvimini yasakladı..
Allah zamana (ASR) yemin etmiştir. Zamanın ne olduğunu tam bilmiyoruz..
Zaman yanında bir de zaman algısı sözkonusu..
Birkaç gün yaşayan arılar ve sinekler nasıl bir zaman algısına sahip bilmiyoruz.. Cinler, bitkiler, hayvanlar, melekler, nasıl bir zaman algısına sahiptir?. Bizim bin yılımız, onların bir yılına eşit de olabilir..
Peki insanların farklı zaman ve mekan boyutlarına geçmesi mümkün mü? “Allah zaman içinde zaman yaratandır” ayetini nasıl anlamalıyız! Zamanda geriye gitmek mümkün mü? Uzay ölçeğinde bakarsanız aslında bu pekala mümkün.
Geriye gidebiliyorsanız, ileriye de gidebilirsiniz..
Yani zaman üzerinde salınabilirsiniz. Peki bu gerçekten mümkün mü? Böyle bir şey olabilir mi? Bizim resmi tarih algımız kilise temelli bir algıdır. Gregoryen bir mantığa dayanır. Seküler ya da laik değil, dini karakter taşır.
Ay isimleri de öyle. Ağustos, Ogust değil mi? Şubat Şabat’la ilgili değildi. Mart March’dan, Nisan İbraniceden, Mayıs May’dan, Eylül yine İbranice. Kameri ay isimlerini hatırlayalım: 1.Muharrem 30 gün, 2. Safer 29 gün, 3. Rebîyülevvel 30 gün, 4. Rebiyülâhır 29 gün, 5. Cemaziyelevvel 30 gün, 6. Cemaziyelâhır 29 gün, 7. Recep 30 gün, 8. Şaban 29 gün, 9. Ramazan 30 gün, 10. Şevval 29 gün, 11. Zilkaade 30 gün, 12. Zilhicce 29 gün.
Aslında dikkat ederseniz günlerin çoğu insan ismi olarak kullanılıyor. Muharrem, Safer, Rebii, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval..
8 ay böyle. Geri kalan 4 ay ise Cemaziyel evvel, Cemaziyel ahir, Zilkade ve Zilhicce. Sadece tarih algımızı değil, zaman algımızı da değiştirmeye çalıştı birileri.. Bunu da bilimsellikle, çağdaşlıkla, laiklikle açıkladılar.
Oysa getirilen zaman ölçü bilimi, batılı, Hıristiyan ve Yahudi geleneğine dayalı, dini temelli tanımlardı. Papa 16’ncı Benediktus’a göre, Hz. İsa’nın bugüne kadar bilinen doğum tarihi doğru değil.
“İsa’nın Çocukluğu” adlı eseri bugünlerde Fransa’da satışa sunulan Papa, Hz. İsa’nın, sanılanın aksine 6 veya 7 yıl öncesinde doğduğunu yazdı. Papa bu hesaplamayı astronom Johannes Kepler’in (1571-1630) hesaplamalarına bağlıyor.
Hıristiyan ilahiyatçılar arasında tartışma konusu olan bu hesaplamaya göre Hz. İsa’nın doğumu başlangıç alındığında miladi takvime göre bugün 2012 değil 2018 veya 2019 yılında olunması gerekiyor.
Papa, Hz. İsa’nın bugün kabul edilen doğum tarihinden 6-7 yıl önce Jüpiter ve Satürn gezegenlerinin zodyak kuşağında buluştuklarının kanıtlandığını da söylüyor. Hadi bakalım şimdi çık işin içinden çıkabilirseniz.
Buna göre yapılan kıyamet hesaplamasına gelince, kıyamet aslında 7 yıl önce kopmuş olabilir!? Yeni yıl, Noel hepsi değişecek şimdi. Kemalistler ne yapacaklar bu durumda. Yeni takvim için kime uyacaklar..
Hz. İsa’nın bugüne kadar bilinen doğum tarihi MS 6’ncı yüzyılda günümüz Bulgaristan’ının kuzeydoğusunda yaşamış keşiş Dionysius Exiguus tarafından hesaplanmıştı. Hz. İsa’nın doğum günü olarak görülen 25 Aralık’ın Roma güneş tanrısının da doğum günü. Bu da biraz garip değil mi? Roma aslında hesapları karıştırmış..
Gün değil, yılı karıştırmış..
Modern tarih diye bize dayatılan takvim de işte bu takvim.
Selâm ve dua ile.