Balyozcular Boşverin Beraati.. Af Dileyin, Az Ceza İçin Çalışın!

Balyoz davasının Yargıtay duruşmaları devam ediyor..

Avukatlar anlatıyor..
Çoğu hikayeden savunmalar.
Yok “Planda yazılı sokak ismi, 2003’den sonra değişmiş” de.. Yok “Planın delillerinin bulunduğu CD’nin üretim tarihi, plandan çok sonrasına ait” imiş de..
O avukatların hepsine hodri meydan diyorum..
Balyoz darbe planını biz yaşadık.
Avukatlık yaptığınıza göre, hepiniz yetişkin yaşlardasınız.. Sizlerde o günleri yaşadınız..
Bırakın sokak isminin şu tarihde değiştiğini, bu tarihde değiştiği hikayelerini..
Söyleyin, “Çetin Doğan, AK Parti hükümetini devirmek istedi mi, istemedi mi? Hükümete posta koydu mu, koymadı mı?”
Söyleyin bunu..
Eğer utanmanız yoksa.. “Olmadı” deyin..
Birebir yaşadığımız olayları inkar edin..
Sanki bu ülkede başörtü yasağı, Çetin Doğan karışmadığı halde, iş olsun diye yıllarca sürdü..
Rektör Emin Alıcı, tek başına meydan okudu hükümete, “Hepimiz Kubilay oluruz” diye..
Zekeriya Beyaz, İlahiyat Fakültesi’nde başörtü yasağı başlatırken, hiçbir general ile paslaşmıyordu, tek başına girişti yasağı yaygınlaştırmaya..
Öyle mi?
Öyle olduğuna mı inanıyorsunuz siz?
Bırakın bu hikayeleri.
Kendinizi oyalamayın beyler..
“Suç yoktur. Ceza verilemez” savunmasını bırakın..
“Deliller sahtedir” savunmasını unutun..
“Ne kadar indirim koparabiliriz”in hesabını yapın..
Niçin bu kadar emin konuşuyorum?
Ben o darbe sürecini yaşadım.. Ve bugün dahi o süreci yaşamaya devam ediyorum da,  onun için.
Bakın daha üç gün önce, bir temyiz dilekçesi verdik.
Ne için biliyor musunuz?
Cuma dergisinin kapanmasına sebep olan “Üç disiplinsiz subay” başlığı için..
Tam Yargıtay’da temyiz duruşması yapılan Balyoz darbe planları görüşülüp, hayata geçirilmek istenirken yapılmıştı o yayın.
Çetin Doğan’ın beyanatları. Hurşit Tolon’un konuşmaları., Tuncer Kılınç’ın çıkışları verilerek.. Hilmi Özkök’ün bunlara yönelik sitemi de hatırlatılarak… “Keşke daha sonra konuşsaydılar” dediği belirtilerek.
Çetin Doğan, Hurşit Tolon ve Tuncer Kılınç’a “Disiplinsiz subaylar” denilmişti, Cuma Dergisi kapağında..
Bir de, İskambil oyunundaki sinek kağıdının içine, bu üç paşanın resimleri konulmuştu.
Yayının tamamı bu.. Eleştirinin hepsi bu..
Açtılar davayı..
Avukatları da, CHP eski milletvekili Şahin Mengü..
Her biri için 10 bin TL tazminata hükmedildi.
Yargıtay, (o eski Yargıtay bile) kararı usuli açıdan bozdu..
Yeniden yargılama başladı.
Tekrar aynı tazminata hükmedildi…
Temyiz ettik.
Bu sefer Yargıtay, esasdan bozdu..
“Disiplini bozucu konuşmaların varlığı sabittir. Eleştiriler eyleme yöneliktir” denildi.
Ne beklersiniz.
2003 tarihli dergi kapağı sebebi ile, bu kadar uzun yargılamadan sonra, artık yargıtay kararına uyulmasını, değil mi?
Maalesef..
2013’ün Mayıs’ında Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Kenan Altıparmak, dosyayı yeniden ele aldı..
Ve ne karar verdi biliyor musunuz?
“Yargıtay 4. Hukuk Dairesi yanlış karar vermiştir. Bu yayında üç generale hakaret vardır.. Aynı tazminata tekrar hükmediyorum.”
Heeey.. Balyozcular..
Bu ülkede, darbe girişimi olmadı öyle mi?
Bu karar bile, darbe girişiminin hala canlı tutulmaya çalışıldığının bir göstergesi..
Yargıtay’ın verdiği karara rağmen, hala direniyorlar..
Çetin Doğan bir ömür boyu hapis cezası almış. Cezası indirilerek 20 yılda karar kalınmış. Halen cezaevinde..
Hurşit Tolon, birden fazla ömür boyu hapis cezası istemi ile yargılanıyor. Tutuklu iken serbest kalmıştı..
“Hızla kilo kaybediyor” gerekçesi ile serbest kalınca dostlar arasındaki konuşması internete düştü: “O kiloları nasıl verdiğimi sanıyorsunuz, günde 4 saat spor yapıyordum.. keh keh keh.”
Sonra yeniden tutuklandı.
Şimdi cezaevinde..
Tuncer Kılınç da yine ömür boyu hapis cezası istemi ile yargılanıyor.
Ve bu üç generalin açtığı davada, hakim Altıparmak, hala diyor ki, “Onlara disiplinsiz” diyemezsiniz..,
Ne diyelim peki?
Cezaevindeki paşaya “disiplinli general” mi diyelim?
Not: Aynı hakim, Penguen dergisinin Tayyip Erdoğan’ı, vatandaşın sırtına yapışan bir kene olarak çizilmesinde “Tazminata gerek yoktur” kararı veren bir hakim..
Daha ne anlatalım..
Söyleyin balyozcular, daha ne anlatayım ben size..
Darbeniz, bugün dahi etkisini sürdürüyor..
Siz kıldan tüyden gerekçelerle, beraat istiyorsunuz..
Hepimizin ayan beyan yaşadığı darbeyi, yok saydırmaya çalışıyorsunuz!