Diktatör Diye Suçlayıp, Kamu Bankası Avukatlığı Yapıyorlar
Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
Diktatör diye suçlayıp, kamu bankası avukatlığı yapıyorlar
Barolar Birliği’nin ulusalcı başkanı Metin Feyzioğlu’nun, kesik baş cinayetinde sanık avukatlığı yaptığını, dün hatırlatmıştım.
Beyefendinin referansı, “kesik baş cinayeti” ile sınırlı değil.
İstanbul 8 Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan M. Emin Karamehmet’in zimmet davasında da avukatlığını, Feyzioğlu yapmış.
Yani Barolar Birliği Başkanı sıfatı ile bize “demokrasi, hukuk, özgürlük, kanunlara saygı” dersi vermeye kalkan bu muhterem, mahkemeye verdiği dilekçelerde, müvekkili M. Emin Karamehmet’e isnat edilen zimmet suçunun savunmasını çatır çatır yapıyor, ama mahkum olmaktan kurtaramıyordu..
Türkiye’nin 50 milyar dolarına mal olan banka hortumlarında, hortumculardan birisinin avukatlığını yapan kişinin, Barolar Birliği Başkanlığı’na aday olması nasıl mümkün olabilir? Bu kişi başkanlığa nasıl seçilebilir?
Aklın alacağı bir şey değil.
Hükümeti yönetenlerin sabahtan akşama kadar her yaptığını büyüteç altına koyuyorlar..
Hükümetin dışındaki sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, ve diğer birimlerin yöneticilerini adeta gözlerden kaçırıyorlar..
Cinayet davalarında hep katillerin..
Hortum davalarında hep zimmetçilerin..
İhaleye fesat karıştırma davalarında hep fesatçıların avukatlığını yapanlar, kendilerini çok güzel kamufle edebildikleri için, böyle önemli kurumların tepesine de seçiliyorlar, işte..
Feyzioğlu’nun referanslarına birkaç örnek daha verelim..
“Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçlaması ile yargılanan Gürkan B. isimli bürokratın avukatlığı..
“Müstehcen yayınların yayımlanmasına aracılık etmek” suçunda yargılanan sanığın avukatı..
“İnsan üzerinden bilimsel deney yapma” suçunda sanığın avukatı..
“Vergi Usûl Kanunu’na muhalefet” suçundan yargılanan vergi kaçakçısının avukatı..
İhaleye fesat karıştıran sanığın avukatı..
Ve biraz da siyasi iktidara vuralım..
Metin Bey AK Parti’ye amansız muhalefetini sürdürürken, eşi hanımefendi de, AK Partili bakana bağlı Ziraat Bankası’nın avukatı..
Ne ilginç değil mi?.
Şu diktatöre bakın.
Kendisine sabah akşam hakaret eden bir adama, kendi iktidarında iş veriyor.
80 bin avukatın olduğu Türkiye’de, hiç avukat kalmamış gibi, gidiyor kendisine hakaret edeni bulup, ona veriyor, paralı davaları..
Herkes böyle diktatöre kurban olsun.
Allah her ülkenin başına, böylesi diktatörler nasip etsin..
Başka ne diyebiliriz ki?
•
Feyzioğlu’nun hemen yanıbaşında görünen, İstanbul Barosu delegelerinin oylarını kendisine kanalize eden kim biliyor musunuz?
Adı Başar.
Soyadı Yaltı..
Emekli bir yüzbaşı..
Yok canım, Feyzioğlu’nun yanında olma sebebi, sadece yüzbaşı olması değil..
Avukatlığı da var.,
Ama 12 Eylül darbesi yapılırken..
Darbeci Kenan Evren’e, “Emret komutanım” diyenlerden..
Darbeye katkı anlamında, daha başka neler yaptığını, bilemiyoruz.
Ama sivil kıyafetleri üzerine çektiği bugünkü dönemde, şimdiki görevi de, cuk oturmuş yani..
Balyoz davasında yargılanan generalleri..
Ergenekon terör örgütü davasında yargılanan subayları..
Barolar cansiperane korumaya çalışıyorlar, mahkemeleri bile basmaya yelteniyorlardı ya..
Şimdi Barolar Birliği çatısı altında da, “Başkan Yardımcısı” ünvanı ile aynı “önemli görevi” yürütmeyi sürdürüyor, Başar Bey..
Sorarsanız, “Demokrasi, özgürlük, insan hakları” diyorlar..
Ama iş icraata gelince..
“Başörtü yasak olsun..” diyorlar..
“Ulusalcılık yetmez.. MHP de ulusalcı.. Devrimcilik önemli..” diyorlar..
“Tek başına iktidara gelen parti, ülkeyi tek başına yönetemez..” diyorlar..
“Biz ikinci sıradaki adaydan bir oy fazla alınca, tüm baroyu/tüm baroları yönetiriz. Biz farklıyız” diyorlar..
Kendilerine demokrat..
Kendilerine özgürlükçü..
Kendilerine temel hak savunucuları..