Gerçek Tiraj
Abdurrahman Dilipak – Yeni Akit
Gerçek tiraj
Gençliğimde “evlenmeyin bekarlar, naylon kızlar çıkacak” diye bir şarkı vardı. Naylon kızlar da çıktı çıkmasına da bize “Naylon gazete”den söz etmemişlerdi. Sonra öğrendik ki, naylon gazeteler ve naylon basın kartları da varmış.
Şimdi naylon tirajlar çıktı. Moda tabiri ile çakma tirajlar..
Tartışmanın fitilini Çölaşan ateşledi.. Böylece herkesin bildiği bir sır da ortaya çıkmış oldu..
Resmi rakamlara göre 5 milyon 19.000’lik bir tiraj sözkonusu. 38 günlük ulusal gazete çıkıyor. Bunların tirajları ise 1.092.000 ile 2120 arasında.. Tabii bu rakamlar resmi olan rakamlar. Gerçek ise çok farklı.. Zaman’ın bayiden satılan miktarı 21.000. Posta 450.000, Hürriyet 400.000 imiş. Gerçek tirajlarının ise 10-20.000 daha aşağı olduğu iddia ediliyor.. Sabah’ta fazla bir fark yok.
İddiaya göre Türkiye 128.000 gösteriyor ama sadece 9.000 satıyormuş.. Bazı gazeteler gerçek tirajlarının 12 katı tiraj gösteriyor olabilir mi? Bu iddiaya inanmak kolay değil! Ama yine de iddiaların soruşturulması gerek..
Aslında bu bir suç ihbarıdır.. Çünki resmi ilanlar resmi rakamlara göre dağıtılıyor ve fiyatlar da buna göre belirleniyor.
Eğer iddialar doğru ise önce devlet dolandırılıyor ve haksız kazanç elde ediliyor.. Sonra da vatandaş kandırılıyor. İşverenlerden haksız reklam parası alınıyor ve tüketici aldatılıyor..
Bu iddialar karşısında basın meslek kuruluşlarının, Basın İlan Kurumu’nun, reklam denetleme kurulunun, Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nün harekete geçmesi gerekir. Savcılık re’sen soruşturma açabilir, TBMM konuyu incelemeye alabilir ve milletvekilleri soru önergesi ile konunun üzerine gidebilir..
Bugün gazetesi iddiaları yalanladı ve hakikatın araştırılmasını istedi.. O zamana kadar da kendi tirajının bağımsız denetim kurullarınca denetlenmesi için girişimde bulunacaklarını açıkladı.
Eskiden kağıt tahsisi vardı ve naylon tirajlar, basın kotasından kağıt alınıp, piyasaya satılırdı. Bu işin içinde üçkağıt vardı. Bugünki yüksek tiraj politikasının içinde ne var o da araştırılmalı..
Bazı gazeteler satmıyor, dağıtılıyor. Kimi petrol istasyonlarında dağıtıyor, kimi kapılara bırakıyor..
İddialar doğru ise Türkiye’de toplam tiraj 5 milyon değil, 2 milyonu bile bulmaz.. Ben bu iddianın da doğru olmadığını düşünüyorum..
Ha! Şu var. Tiraj dediğiniz toplam değer nasıl hesaplanıyor, ona bakmak gerek. Bazı gazetelerin tirajlarının yarıdan fazlasının kurumsal alımlar, kamu alımları tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyorum..
Mesela havayolu şirketleri de önemli bir alıcı..
Düşünsenize 81 il ve 900’e yakın ilçe var.. Ortalama bin diyin, bin sayısını, bakanlık sayısı ile çarpın. Çünki hemen hepsinde müdürlükleri var.. Sadece ilde örgütlü olsa bile, birden fazla alım yapan il teşkilatları var. Yerel yönetimleri, askeri birlikleri, yargıyı da hesaplayın.. O kadar özerk kuruluş, sendika ve odayı da hesaplayın.. 20 icracı bakanlık deseniz 20.000 onlar eder, en az akredite medianın 50.000’lik tirajı kamu, yarı resmi ve özerk kuruluşların resmi alımı.. Bunu da 20 ile çarpsanız devletin alımı nerede ise 1 milyonu buluyor..
Basında yer alan haberlere göre Milliyet’in açıkladığı tiraj 176 bin 161. Sözcü’nün iddiasına göre, Milliyet’in bayi satışı ise açıkladığı bu tirajdan 80-90 bin daha az. Vatan da, tirajını 133 bin 217 olarak açıklamıştı. Sözcü, Vatan’ın bayi satışının ise 70-85 bin daha az olduğunu ileri sürdü.
Mesela 102 bin tirajı olduğu ilan edilen bir gazetenin gerçek tirajın 70-80 bininin meçhul olduğunu iddia etti. Yani 100.000 gösterilen tirajın aslı 20-30.000 arasında. Sözcü’nün iddiasına göre aynı şekilde Sabah, Star, Vatan, Takvim, Akşam, Güneş’in de açıkladığı tiraj ile bayi satışı birbirini tutmuyor. Bayi satışları çok daha aşağılarda.
Bizimkiler, ötekiler pek fark etmiyor.. Tirajlar şişirilmiş anlayacağınız..
akit bir zamanlar 200.000’in üzerinde idi.. Bugün toplamda 55-60.000 arasında dalgalanıyor..
Bana kalırsa okur sayısı azalmıyor, ama okur internete kaçıyor.. İnternet okuru daha genç. Basılı gazete kurumsal alımlar için, kırsaldakiler ve daha yaşlı kesim için gibi sanki..
200.000 üzerindeki resmi tirajda sıralama Zaman, Posta, Hürriyet, Sabah, Sözcü şeklinde..
100-200 bandında Habertürk, Türkiye, Milliyet, Star, Vatan, Takvim, Bugün, Yeni Şafak, Akşam var..
50-100.000 bandında Güneş, Yeni Mesaj, Taraf, Aydınlık, Yurt, Şok, Yeni Çağ, Yeni Akit, Yeni Asya ve Cumhuriyet var.. Diğerleri 50.000’in altında..
Ortada bir şaibe var. Bu şaibenin ortadan kaldırılması gerekir. Onun için de inandırıcı, ciddi bir incelemenin yapılması şart..
Basılan gazete, satılan gazete, dağıtılan gazete sayılarının belki ayrı ayrı gösterilmesi gerek..
Ben tirajların maniple edildiğini düşünüyorum ama bu misli misline değil.. Ama öte yandan bu süreç şeffaf bir süreç değil. Onu da kabul etmek gerek. Rating ve tiraj sorunu ne yazık ki, yıllardır tartışılan ve çözülemeyen bir konu.. Bu iş basın kadar reklam sektörünü ve reklam verenleri de etkiliyor.. Sonuçta tüketici aldatılıyor..
Çölaşan’a istediğiniz kadar kızabilirsiniz. Onun iddialarını abartılı bulabilirsiniz, ama durum ortada.. Gerçek herkes için en iyi olanıdır. Selâm ve dua ile..