Hrant Aşıkları Duydunuz mu Soydaşlarınız Türk’ü Öldürdü

Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit

Hrant aşıkları duydunuz mu soydaşlarınız Türk’ü öldürdü

Peşinen söyleyeyim..

Toptancı yaklaşımları, inancım gereği kabul etmem..

“Ermenilerin tamamı şöyledir..”
“Türklerin hepsi böyledir..”
“Kürtlerin bütünü böyledir..”

Yok böyle bir şey..

Değil toptancılık yapmak..
Bireysel sorgulamada bile, kimseyi etnik kökeni sebebi ile olumlamak veya peşinen mahkum etmek bizim inancımızda mümkün değil..

İnancımız bize; ırkımızla değil, amellerimizle hesaba çekileceğimizi bildiriyor..

Dolayısı ile, Ermeni-Türk-Kürt kelimelerini kullanmak benim tercihim değil..

Bana kalsa, kimliklerden hiç bahsetmem..

Ama birileri sürekli Kürt istismarcılığı yaptığı için. Birileri sürekli Ermeni istismarcılığı yaptığı için. Onların ikiyüzlülüğünü ispatlamak için, mecburen onların kavramları ile konuya yaklaşacağım..

Nedir olay?

Kars’ın Arpaçay ile Akyaka ilçeleri arasındaki yayladan Ermenistan sınırını geçen hayvanı almak isteyen çoban Mustafa Ülker, Ermenistan askerlerinin açtığı ateş sonucu, ölmüş..

Tek başına bir insan..

Silah yok.

Daha önce, buradaki sınır ihlallerinde, terörist bir eylem yaşanmamış.

Kısacası, şüphelenilecek bir şey yok.. Çok önemli bir saldırı hazırlığı ihtimali falan yok..

Hatta, tek başına olan bir çobanı vuracak kadar olay yerini net gözetleyebiliyorsanız, onun kaçan bir hayvanını almak için sınırı geçtiğinin de farkında olursunuz.

Evet.. İşte tüm bunlara rağmen,Ermenistan askerleri, çoban Mustafa Ülker’i vurup, öldürmüşler..

Olayı duyar duymaz, aklıma Uludere geldi..

Katiller Ermenistan askerleri olduğu için, Türkiye’deki Ermeniler ve Ermeni hayranlarının Hrant üzerinden yıllardır ensemizde pişirdiği boza geldi..

Örnekleri çoğaltın..

Ama lütfen, yazdıklarımı çarpıtmayın..

Uludere olayını tasvip eden kimse yok..

Hrant Dink’in cadde ortasında öldürülmesine “Güzel” diyen kimse yok..

Ama.

Sabah akşam “Uludere” derseniz..

Sabah akşam, “Hrant” derseniz..

Şimdi ben de size..

“Bir defacık da ‘Mustafa Ülker’ deyin” derim..

Mustafa Ülker..
Dün, Ermenistan askerleri tarafından hunharca öldürülen çoban..
Merak ettim..
Yine bir sınır ihlali sebebi ile..
Üstelik yakın tarihlerdeki birçok terörist faaliyetin olumsuz baskısı altında kalarak..
Muhatapların birkaç kişi değil onlarca kişi olmasının verdiği tedirginlikle..
Vahim bir hata yapılıp..
Belki de “Hükümeti bu şekilde devirebiliriz” düşüncesi ile, korkunç bir komplo ile 34 insanımız öldürüldüğünde….
Ve sonraki aylarda..
Sabah akşam “Uludere-Roboski” diyenlerin firatnews internet sitesinde, Mustafa Ülker’in öldürülmesinin haberi var mı diye baktım..
Yok..

Merak ettim..
Sabah akşam, “Hrant” diye kalkıp, “Hrant” diye oturanların merkez üssü konumundaki Agos gazetesinin internet sitesine baktım..
Ermenistan askerlerinin vurduğu Mustafa Ülker’in haberini vermişler mi diye..
Onda da tık yok..

Şimdi gelin bunların; dertlerinin “insan hayatı” olduğuna inanın.
Hrant’a sahip çıkmalarının sebebinin, “bir insana yapılan saldırıyı kınamak” olduğuna inanın..
İnanabilirseniz..
Bunların Uludere’de ölen gençlere sahip çıkarken, tek dertlerinin insan hayatına saygı olduğuna inanın..
İnanabilirseniz..

Ben kanaatimi söyleyeyim..

Ne PKK çizgisindeki yayın organlarının.. Ne onların siyasi partilerinin.. Ne de uzantısı konumundaki diğer solakların gözünde, Uludere’de ölen çocukların hayatının hiçbir değeri yok.
O çocuklar Kürt oldukları için. Kürtleri istismar etmek için “Uludere.. Uludere” diyorlar..

Hrant’a sahip çıkanların.. Onlarla birlikte “Hepimiz Ermeniyiz” diye slogan atanların..
“Hrant bir insan idi.. İnancı, etnik yapısı önemli değil. Bir insana kıydılar” diye bir dertleri yok. Ermenileri istismar etmek için, Batı’ya malum mesajları göndermek için Hrant’a sahip çıkıyorlar..

Nitekim, dün öldürülen Mustafa Ülker’in ne PKK’lıların yayın organlarında, ne de Ermenilerin yayın organlarında küçücük bir haber olmaması, bunun kanıtıdır..