Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak – Yeni Akit

İsrail, Suriye, İran Derken!

 

İsrail’de seçimler yapıldı, ama taşlar bir türlü yerli yerine oturmadı..
Bir yorumcu, “İsrail seçimlerini Hamas kazandı” şeklinde  yorumlamıştı.
İsrail çok kötü durumda.. Gelecek günler, geçen günleri aratacağa benziyor.. Ülkede her kafadan bir ses çıkıyor. Aza koysan dolmuyor, çoğa koysan almıyor.. Topla, çıkart, çarp, hiç bir alternatife istikrar ve güven vadetmiyor..
İsrail kuruluşundan bu yana ilk kez bu kadar çaresiz ve kendini köşeye sıkışmış hissediyor. Korkuyorlar. Ülkeyi terkedenlerin sayısı her gün artıyor. Herkes evine gaz maskesi alma derdinde. Sığınaklarındaki kumanyalarını yeniliyorlar..
En çok konuşulan konu kehanet! Bundan sonra ne olacak? Bu sorunun cevabını arıyorlar.
ABD’de durum içaçıcı değil. AB ülkeleri de öyle.. Batılı ülkelerin kendileri himmete muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede! Öte yandan yanlış bir adım atmaktan, yalnız kalmaktan çok korkuyorlar.. Bir yandan da içeride birlik için dış tehdidi örgütlemeleri, caydırıcı bir şekilde güç kullanmaları, cesaret ve kararlılık gösterisinde bulunmaları gerekiyor. Ama bütün bu adımlar, her an geri tepebilir.. O zaman da Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olma sonucu doğurabilir..
Sanırım Suriye-Lübnan sınırı ve Şam’a yönelik operasyonlar, aslında İsrail açısından bir test özelliği taşıyordu.. Bakalım kim nasıl bir tepki verecek..
Bir yandan Ruslar geri çekiliyor çekilmesine de, Tartus’taki silahlar Suriye’ye bırakılıyor.. Öte yandan bana kalırsa İran da son rehine krizi ve artık bu işlerin geri dönülmez bir noktaya geldiğini gördükten sonra kontrollü bir şekilde geri çekilmeye başladı.. Nisandan sonra zaten İran kendi içine döner..
İran’ın seçimi erteletecek, ya da seçim öncesi bir şecaat gösterine dönüşecek, ses getirecek bir eyleme ihtiyacı var. Özellikle Ahmedinecat son günlerde içeride ciddi bir muhalefetle karşı karşıya kaldı.. Meclis’te konuşturulmadı, sert, kavgaya varan tartışmalar yaşandı, kendisine ayakkabı fırlatıldı.. Bunlar eskiden bu kadar kolay olmazdı.. İran’da seçim kavgası erken başladı. Ve İran halkının hükümetin politikalarına iddia edildiği gibi bir destek vermediği de görülmüş oldu..
Bu öyle bir eylem olsun ki, Mehdi beklentisini yeniden canlandırsın. Bir kararlılık ve cesaret gösterisi olsun, Suriye’de kaybettiği itibarı, İslam dünyasına yeniden kazansın..
İşte tam da bu noktada, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırısı İran’a beklediği bu fırsatı vermiş gözüküyor.
İran, Suriye üzerinden İsrail’e misilleme yapabilir.. Böylece çatışmaya dünya dahil olur. Suriye uluslararası bir sorun haline gelir.. İçeride işler kontrolden çıkar.. Suriye bölünür filan.. Birileri elinden gelse, Suriye’yi, Kürt, Hıristiyan, Nuseyri, Sünni, hatta Sünnileri de kendi içinde iki ayrı parçaya bölmek istiyor ama, böyle bir şey kimsenin işine yaramayacağı için son derece zor. Bu bölünmeye sebeb olanlar kısa sürede tasfiye olurlar..
Bu süreçte İsrail’in en çok korktuğu şey, Suriye rejimi dağılırsa, Suriye’deki kısa ve orta menzilli füzeler ile kimyasal silahların radikal Filistinli grubların ve Lübnan’daki Hizbullah’ın eline geçmesi!
Radikal İslami grublar dedikleri arasında Hamas ve İhvan da var.. Esad rejiminden bir endişesi yok İsrail’in. Fransa ve Rusya üzerinden Suriye’yi control edebilirler.. Ama İhvan ve Hizbullah konusunda endişeliler.. Suriye Lübnan sınırında İsrail uçaklarının vurduğu konvoy, Suriye’den Lübnan’a, Hizbullah’a teslim edilmek üzere taşınan füze ve kimyasal başlıklar olduğu iddia ediliyor.. Bu olayın anlamı, Hizbullah’ın geri çekilmekte olduğu ya da Suriye’nin elindeki silahların bir kısmının Lübnan’a taşınmaya çalışıldığı anlamına da gelebilir.. Hatta Esad’ın geri çekilmeden önce, Çin, Rusya ve İran’dan gönderilen silahların İhvan’ın eline geçmemesi için, Hizbullah’a aktarılmaya çalışıldığı şeklinde de yorumlanabilir..
Şam’da saldırıyı Özgür Suriye Ordusu kendisinin gerçekleştirdiğini açıkladı. Suriye saldırıyı BM’ye şikayet etti. İran İsrail’e karşı sert bir tepki verdi.
Sanki İran’ın da İsrail’in de karşılıklı bir saldırı, çatışma için fırsat kollandıkları şeklinde yorumlar da var.. Aslında İsrail seçim sonrası, İran seçim öncesi sıcak bir dış tehdit algısı ile içeride bir takım emrivakiler ve politik manüplasyonlar, uluslararası sistemi belli yönde uyarmak adına bu coğrafya üzerinde bir gösteriye hazırlanıyor olabilirler..
Bana kalırsa gelişmeleri dikkatle takip etmek gerek.. Tehlikeli bir dalaşma sözkonusu. Bu işler bir anda kontrolden çıkabilir, birileri “benden sonrası tufan, inceldiği yerden kopsun” diyebilir..
Özellikle Esad’ın bu saatten sonra kaybedecek fazla bir şeyi yok.. İsrail de yavaş bir şekilde devam eden kuşatma karşısında bir şeyler yapmak, meydan okumak, dostlarını kendi safına çekerek, İslam dünyasına karşı topyekun bir saldırıya geçme konusunda emrivaki yapmak istiyor olabilir.. Herkesin bir hesabı var. Allah’ın da bir hesabı var. Galib olacak olan O’nun hesabıdır.

Selam ve dua ile..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir