Karadayı da Çıktı Hakim Önüne!
Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
Karadayı da çıktı hakim önüne!
İsmail Hakkı Karadayı da gözaltına alınınca..
Eleştiri hemen başladı..
Yok “Sadece ifade için çağrılmıştı.. Gözaltı nerden çıktı?”..
Yok, “Sabahın 7.00’sinde gelip almaya ne gerek vardı?”
Oysa düne kadar ne diyorlardı: “Albaylar gözaltına alınıyor.. Komutanlar serbest.. Bu nasıl darbe suçlaması!”
Komutanlar gözaltına alınmaya başlandı..
Bu sefer de şöyle itiraz etmeye başladılar: “Kuvvet komutanları gözaltında, Genelkurmay başkanlarına bir işlem yok. Niye Genelkurmay başkanlarına kimse bir şey diyemiyor!”
28 Şubat’ın Genelkurmay Başkanı da gözaltına alınınca, itirazlarını son olarak şuna tahvil ettiler: “Gözaltına alınacağını kimler bildi? Nerden bildiler?”
La havle vela kuvvete!..
Ne diyelim başka?
Karadayı’nın gözaltına alınacağını, sanki sadece üç kişi söylemiş…
Önce şunu soralım, “Yeni mi söylendi bu?!”
Taa 28 Şubat süreci icra edilirken, akit gazetesi yazarları başta olmak üzere, akl-ı selim sahibi herkes, bu günleri hatırlatmadı mı, darbecilere..
“Yapmayın.. Etmeyin.. Meşru hükümete baskı kurmaya kalkmayın. Bugün size alkış tutan o sahtekâr gazeteciler, yarın size etek giydirir.. Bundan önceki Genelkurmay Başkanı’na giydirdikleri etek örneği, işte önünüzde!” demedik mi?
Dedik.
Ama dinletemedik.
Ne İsmail Hakkı Karadayı’ya.. Ne Çevik Bir’e. Ne Erol Özkasnak’a.. Ne de Güven Erkaya’ya..
Yıllar önce, bugünler kendilerine hatırlatıldığı ve bu hatırlatmalara rağmen, bu ülkeyi o sürece mahkûm ettikleri için, acıma hissi duyamıyorum bunlara..
Alın Erkaya’nın mirasçılarını..
Köprünün altından o kadar su akmış..
Hâlâ burunlarının dikine dikine gidip, “Hakkımızı helâl etmiyoruz” sözü üzerinden, yazarımız Abdurrahman Dilipak’a uyguladıkları ev haczini sürdürüyorlar..
“Bu kadar belge.. Bu kadar tutuklamadan sonra.. Bizim murisimizin yaptığı haltlar bu kadar açık bir şekilde ortaya çıktıktan sonra.. Dilipak’tan asıl biz bir helâllik istemeliyiz” demeleri gerekirken..
Devam ediyorlar, “Sat evini, öde 200 bin lirayı” muhabbetine..
Sadece Erkaya mı?
Alın Cuma Dergisi’nin kapanmasına sebep olan Hurşit Tolon, Çetin Doğan ve Tuncer Kılınç üçlüsü..
CHP eski milletvekili Av. Şahin Mengü’nün aracılığı ile hem davayı takip ediyorlar, hem de hacizlerini sürdürüyorlar..
Onlar devam etsinler..
Biz de devam ediyoruz, darbecilerle mücadeleye..
Bakalım, nereye kadar sürdürecekler, yargı içindeki üç-beş darbeci kafa kalıntısı ile işbirlikleri aracılığı ile, bizi susturma girişimlerini..
Benim esas dikkat çekmek istediğim konu….
28 Şubat’ın Genelkurmay Başkanı da gözaltına alınınca, bu sürecin tamamlandığı kanaatinin yanlışlığı..
Bu işin medya ayağı için aynı gözaltılar yapılmazsa..
Emeklilik hayatlarına geçmiş generallerle bu iş hiçbir yere varmaz..
Medyadaki darbeciler içeri tıkılmadığı müddetçe..
Darbeciliğin tarih olmasını, hiç kimse beklemesin..
Niye?
Çünkü bunlar öylesine ahlâksızdırlar ki..
Bugün KCK’lıların yargılanmasını eleştirirken.. KCK’lıların açlık grevlerini desteklerlerken.. “İnsanlar orada ölüyor, hiç mi vicdanınız yok?” diyerek PKK’lılara sahip çıkarlarken..
Göreceksiniz; İmralı ile MİT’in son görüşmelerinin dün açıklanması üzerine, hemen farklı bir çizgiye kayıp, bu sefer şehitler üzerinden hükümete vurmaya başlayacaklar.
Düne kadar “KCK’lılar üzerindeki baskı”yı eleştirenler..
Yarından itibaren, hükümetin şehit ailelerine değer vermediği tezi üzerinden eleştirilere başlayacaklar..
Bunlar, bu derece ahlâksızdırlar..
Bunların en masumu bile..
Siyasi iktidarın % 34, % 47’lerle iktidar olmasına rağmen, bir türban yasağını bile kaldıramaması üzerinden eleştiri geliştirirken, bu mahalleden devşirdikleri hergelelerine, ahlâksızca, “İktidar oldular ama, muktedir olamadılar” diye alayvari yazılar yazdırmışlardı..
Amaç, generalleri güçlü göstermekti..
“Asker, bu ülkeyi size bırakmaz” havasını estirmekti..
Gördünüz mü bugün, nasıl muktedir olunurmuş!
Şu andan itibaren, ötmez artık sizin borunuz..
“Darbeyi tahrik edeniniz”den..
“% 47’yi aldılar ama, muktedir olamadılar, olamazlar” diyeninize kadar…
Hepinizi içeri tıkmadan, 28 Şubat bitmez..
28 Şubat süreci tarih olmaz!..
