‘Örtü’ İyi Örnekliği Bozuyor da ‘Rakı’ Bozmuyor Mu?

Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit
‘Örtü’ İyi Örnekliği Bozuyor da ‘Rakı’ Bozmuyor mu?
TRT’yi dolandırmaktan mahkum olmuş bir adam, tv ekranlarından Akit’e laf çakmaya çalışıyor.
Bir okulda görevli 11 öğretmenin “açık alanda çilingir sofrası kurup, rakı içmesi”nden “kime ne imiş” de..
Öğretmenlere soruşturma açılması “işgüzarlıkmış” da..
Aslında Başbakan da değişik tarihlerde yaptığı açıklamaları ile “kimsenin hayat tarzına karışmayacakları” vaadinde bulunmuş da.. Dolayısı ile biz baltayı taşa vurmuşuz da..
Adama “Sahtekar” desem, ceza yemem..
Sabıkası var çünkü..
Ama sabıkası olan adama, tv ekranını teslim etmişler, ordan ahkam kesiyor..
11 tane öğretmen..
Gelen geçen herkesin görebileceği bir açık alanda..
Çilingir sofrası kuracaklar..
Bazılarının çocukları da, aralarında olacak.
O çocuklardan bazıları, aynı okulda öğrenci olduklarından..
Onlar “Öğrenci yok” diyorlar ama.. Aralarında kendi okullarının öğrencileri de olduğu açık..
Rakı-bira, ne bulduysalar.. Alkollü içkileri yutuverecekler..
Bununla kalsa, yine de iyi..
Bir de bu görüntüleri, büyük bir iş başarmışlar gibi, internette öğrenci-veli herkese takdim edecekler.
Tüm bunlar için, “Size ne?” diyor, dolandırıcılıktan adli sicil kaydı olan adam..
Bakın; “bize ne”yi anlatayım..
Vereceğim örnek için, önce dindar insanlarımızdan özür dileyeyim..
Rakı içme ile, başörtü takma arasında bir kıyas yapmak bile, büyük bir densizlik..
Ama bu ülkede ahlaksızlığın hangi noktada olduğuna karar vermek için, böyle örnekleri, maalesef vermek zorunda kalıyoruz.
2006 yılı başı..
Vakit’te yayınlanan bir Danıştay kararı ile “öğretmenlik-iyi örneklik” ilişkisini öğreniyoruz.
Biraz daha açayım Danıştay kararını..
Okula gelip giderken, başörtü takan bir öğretmen, “öğrencilere en iyi örnek olması gerektiği” ilkesine aykırı davrandığından.. Disiplin cezası alıyor ve müdürlükten atılıyor…
İdare Mahkemesi kararı iptal ediyor.
Dosya Danıştay’a geliyor.
Danıştay ise, “okula gidip gelirken başörtü takan öğretmeni haksız buluyor.”
Kararı veren, Danıştay 2. Dairesi..
Merak eden dolandırıcılara, esas numarasını da, karar numarasını da vereyim: 2004/4051 es, 2005/3366 k.
Bakın ne diyor kararda:
“Buna göre; davacının daha önce görev yaptığı Altındağ … İlköğretim Okulu Müdürü … ile bu okulda hizmetli olarak görev yapan …; her ne kadar davacının okul içerisinde başı açık olarak hizmet verdiğini belirtiyorlarsa da, zaman zaman okulda, okula gelişinde ve okuldan çıkışında türbanlı olduğu yolunda beyanlarının da olduğu, …”
Vay vay vay..
“Okula gelişinde..
Okuldan çıkışında..”
Öğretmenin türbanlı olduğu yolunda beyanlar varmış.
Hem de bu beyanlar kime aitmiş?
Okulda hizmetli olarak görev yapan birisine.
Müdür olarak atanan öğretmen aleyhine tanıklık yaptırdıklarına bakın.
“Okulda hizmetli.”
Eeee, sonra?
Danıştay kararından devam edelim:
“Bulunduğu ortam içerisinde ve eğitim-öğretimin bir şekilde yansımasının oluştuğu dışsal çevrede en iyi örnek konumunda olması gereken davacının, okula geliş ve gidişleri sırasında da olsa yukarıda hüküm ve açıklamalarına yer verilen yasal düzenlemelerde belirtilen bu temel ilkelere aykırı davrandığı sabit olduğundan, bu göreve başlamadan Gölbaşı … Anaokulu Müdürlüğü görevinden alınarak Mamak … Köyü İlköğretim Okuluna Çocuk Gelişimi Öğretmeni olarak atanmasına ilişkin işlemde hukuka, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık ve İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.”
Nasıl, hoşuna gitti mi, dolandırıcım benim?
Ne karar vermiş yüksek yüksek Danıştay’ın yüksek yüksek 2. Dairesi, gördün mü?
Öğretmenlerin rakı içip, Facebook sayfalarında afişe edilmesini “normal” görenler.. Onların hayatına kimsenin karışamayacağını söyleyenler.. Danıştay 2. Dairesi’nin başörtülü öğretmenin özel hayatına karıştığı günlerde, ortalıkta hiç görünmüyorlardı..
Danıştay’ın, “öğretmenlik-iyi örneklik” ilişkisini, “Sokakta da başörtü taksa, müdürlüğe engeldir” diye yorumladığı günlerde, hiç kimse “Size ne?” diye tv ekranlarından bilgiçlik yapmıyorlardı..
İş rakı olunca..
İş bira olunca..
Dolandırıcısından tutun..
Sözcü’süne kadar hepsi…
Hatta CHP’li Sezgin Tanrıkulu’ndan tutun.. Gürkut Acar’a kadar..
Hepsi meydana çıkıverdi..
“Size ne?” diyorlar..
Sizi gidi rakıcılar sizi! sizi gidi biracılar sizi!