Sahabenin Fazileti 1

Allah (cc) a sonsuz hamd ve sena Rasulullah (s.a.s.)’a ve onun nurlu yolunun sadık yolcuları olan ashabı kirama ve etbaına salât ve selam olsun.

Bu ikinci köşemizde Ashabı Kiram (Rıdvanullahi aleyhim ecmaîn) ın hayatından ders ve ibretleri, mümkün olduğunca güncel bir formatta paylaşacağız. İnşallah…

Ümit ederiz ki, hep beraber Kur’an ve sünnette mükerrer defalar medhu sena olunan bu seçkin dava öncülerinin hayatından alınacak dersleri hayatımıza tatbik etmekle mükâfatlanırız.

Neslimizin örnek ve idolleri olması gereken sahabeyi kiramı, yeterince tanımaz ve nesillerimize de tanıtmazsak, onlar ne üdüğü belirsiz topçu, popçu vs müsveddeleri idol edinmeye devam edeceklerdir. Böylece dünyada zillete, ahirette de azaba müstahak olacaklardır.

Ancak bu yazımızın ilk olması sebebiyle onların (radiyallahu anhum ecmain) hayatına başlamadan önce haklarındaki ayet ve hadislerden bazılarını paylaşalım. Ta ki önce ashabı kiram (r.a.)’ın değeri, onlara sevgi ve muhabbetin gereği ve onlara dil uzatanların ne kadar bahtsız oldukları bir kez daha anlaşılsın.

Ashab (r.a.) Hakkında Bazı Ayet ve Hadisler

“Muhacirler ve Ensardan öne geçerek ilklerden olanlardan ve onlara iyilikle uyanlardan Allah razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. (Allah) onlara içinde sonsuza kadar kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Büyük kurtuluş işte budur.” (Tevbe, 9/100)

“İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve onları barındırıp kendilerine yardım edenler işte bunlar birbirlerinin dostlarıdırlar (velileridirler)” (Enfal, 8/72)

“(O ganimetler bir de) hicret etmiş olan fakirleredir ki onlar yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır. Allah’tan bir lütuf ve hoşnutluk arar, Allah’a ve Peygamber’ine yardım ederler. İşte onlar sadıklardır. Onlardan önce o yurda yerleşen ve imana sarılanlar kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı gönüllerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa bile (onları) kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir” (Haşr, 59/8-9)

“Sana bey’at edenler gerçekte Allah’a bey’at etmektedirler. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir.” (Fetih, 48/10)

“And olsun ki Allah, ağacın altında sana bey’at ederlerken mü’minlerden razı olmuş, onların kalplerinde olanı bilmiş böylece üzerlerine güven indirmiş ve kendilerine yakın bir fetih bahşetmiştir.” (Fetih, 48/18)

Bunlar sarahaten Rasulullah (s.a.s.)’ın mübarek ashabını öven ve onların üstünlüklerini ortaya koyan ayetlerden bazılarıdır. Kur’an-ı Kerim’de ayrıca işareten sahabeyi medh ve sena eden ve bazı sahabelere özel olarak işaret eden ayetleri de saysanız onlarca ayet bulursunuz.

Ashab-ı Kiram hakkında genel olarak varit olan hadislerden bazılarıysa şöyledir:

“Benim ashabımı sebbetmeyin (aleyhlerinde konuşup karalamayın, sövmeyin). Zira sizlerden biri Uhud dağı kadar altın infak etse dahi (onun bu infakı) onlardan birinin infak ettiği bir avuca hatta bir avucun yarısına dahi denk gelmez.” (Buhari – Müslim)

“Beni gören veya beni göreni gören Müslümana ateş değmez.” (Tirmizi)

“Ashabım konusunda Allah’tan korkunuz, Allah’tan korkunuz. Benden sonra onları hedef seçmeyiniz, zira onları seven beni sevdiğinden dolayı sever. Onlara buğz eden (kin besleyen), onlara eziyet eden bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden de Allah’a eziyet etmiş olur. Allah’ınsa kendine eziyet edeni yaka – paça etmesi (cezalandırması) yakındır.” (Tirmizi, İbnu Hibban)

“Ümmetimin en hayırlısı benim kuşağımdır (sahabe), sonra benim kuşağımı takip eden kuşak (tabiin) sonra da onları takip eden kuşak (etba-i tabiin)tır” (Buhari, Müslim)

“Benim ashabıma sövenleri gördüğünüz zaman onlara Allah’ın laneti sizin en şerliniz üzerine olsun deyiniz.” (Tirmizi, el-Hatibu’l-Bağdadi)

“Şüphesiz ki Allah (c.c.) peygamberler dışında ashabımı seçip insanlar ve cinler üzerine tercih etmiştir.” (Tirmizi, güvenilir senedle)

“Fitne ve bid’atler baş gösterdiği ve ashabıma küfredildiği (aleyhlerinde konuşulduğu) zaman âlim ilmini ortaya koysun (onları savunsun). Bunu yapmayan âlimin üzerine, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti olsun. Allah ondan ne farz ne de nafile ibadeti kabul eder.” (Hatib, İbnu Asakir)

Konuyla ilgili hadislerden birkaç örnek ve genel bir değerlendirmeyi bir sonraki yazıda paylaşmak üzere… selam ve dua…

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir