Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak – Yeni Akit

İçimizdeki beyinsizlere dikkat!

 

Bir ayette, “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım” denir!
İçimizdeki beyinsizler! Sisi’nin zihniyet ikizleri, Gezi zekalılar..
Gezi’de işleyecekleri cinayet için 500 ölü torbası ve hastahane sedyesi, 1500 yaralı için sedye ve gerekli bir hastahaneye yetecek tıbbi malzeme karargah olarak kullanılan otele stoklanmıştı..
Şimdi İngiltere’nin insan hakları bahaneli siyasi manipülasyon aracı Amnesty International, Gezi olaylarını incelemek üzere Türkiye’ye bir heyet göndermeye hazırlanıyormuş. Kahire’ye değil İstanbul’a! Burada herhalde plan nerede, nasıl, niçin aksadı onu inceleyecekler.. Yerli işbirlikçileri, itibar ajanları, trojanları ile istişare toplantıları da yapacaklar.. İstanbul niye Şam ya da Kahire’ye dönmedi! Tamam biz de İngiltere merkezli kuruluşların bu ihanet planındaki rolünü araştıralım.. İngiltere’ye heyetler gönderelim. İngiltere’deki God’s Army / Tanrının askerleri (Hıristiyanların Hizbullah örgütü)ni, “Christianity Army” Hıristiyan Ordusu örgütünü yakın takibe alalım..
Bu yapılar dini misyonerliği öne çıkarıp arkasındaki laik siyasi, kimi gazeteci kılıklı siyasi misyonerleri gizliyorlar.. Bunların laiklikleri de tıpkı demokrasileri, insan hakları savunuculuğu ya da çevrecilikleri gibi çakma, sahte, makyaj malzemesi, helvadan bir put. Bilimleri de böyle bunların, siyasetleri de.. Hepsinin geni ile oynanmış, hepsi hormonlu..
Batıdaki akıl, vicdan sahibi kim kaldı ise bu ihanet komplosuna karşı harekete geçmeli. Yoksa bunun batıya faturası çok ağır olacak!
Hesap sormaya gelenlere bakar mısınız? Kızılderili katilleri, kara derilileri köleleştiren, sarı ırkı sömürenler. “Bir damla kan, bir damla petrol” diyenler. Churchil öyle diyordu değil mi? %1,5 büyüktür %51’den anlayışına sahip bir Prof.’a Nobel barış ödülü veren zihniyetin İngiliz versiyonu..
Başbuğ, bir ordu nasıl bir mabedi bombalar diyordu! İşte Sisi örneğinde görüldüğü gibi! Ergenekoncuların Mısır’daki darbecilerden ne farkı var.. CHP’nin, Bahçeli’nin avukatlığını üstlendikleri Ergenekon işte böyle bir yapı! Bir twitter mesajında, “Aleviler CHP’li oldu, CHP’liler İrancı, İran ABD’ye yaklaşıyor, Hizbullah Esedçi oldu. Suudiler laikçi, sol ise darbeci oldu. CHP ve MHP Ergenekon cephesinde yek vücud oldu, birtakım ılımlı Müslümanlar Amerikancı”… Durum işte tam da böyle..
Bir yanda da birileri bu ahval ve şerait altında bile, Erdoğan’a karşı akılalmaz bir propaganda içindeler. Dün Erdoğan’ı dizginlemek için Baykal’ı Cumhurbaşkanı yapmak isteyen lobi, şimdi Erdoğan’ın yerine Sarıgül’ü CHP’nin başına geçirip yeni bir hükümet kurma hayalleri kuruyorlar. Bunlar içimizdeki Gezi zekalılar, Baradey kafalılar.. İçimizde varlar.. Onlar bize batıyla birlikte ve paralel hareket etmeyi öğütlüyorlar. “Tom amca” olmamızı istiyorlar.. Onlar artık Mekke-i  mükerreme ve Medine-i münevvere imamları tarafından da ihanetle suçlanan “hainül harameyn” Suudi Kıralının, Ürdün Kıralının, BAE hariciyesinin bizdeki izdüşümleri. Taraflara sükunet tavsiye eden İslam İşbirliği Konferansı yönetiminin zeka ikizleri!
Suudiler kaşındılar. Kendileri istedi. Şimdi sıra Saudi Amerika’da. İktidarı paylaşan Şeyh ve Saud aileleri de ayrıştı.. Bakarsınız bu vesile ile Mekke ve Medine Kudüs’ten önce kurtulur, işgalden!
Bize “bu cesareti nereden alıyorsunuz. Bütün İslam ülkelerinin gayrisafi milli hasılası bir Almanya etmez  diyorlar. Silahlarınız hep batının verdiği silahlar..” diyorlar.. Evet biliyoruz, onların paraları var, silahları var, ama bizim Allahımız var, kadiri mutlak olan.. Kim daha güçlü!
Evet, bizler, onlara haber verelim; biz Müminler tarihin yaşayan tanıklarıyız.. Bizler yaşayan mitoloji kahramanlarıyız.. Geri döndük!
Allah servet ve iktidarı, halklar ve ülkeler arasında evirir, çevirir..
Güneşin doğduğu yerden geliyoruz. Gün döndü!
Zalimler için güneş batmaktadır. Uzun sürecek bir karanlığa mahkûm olacaklar. Paraları da, silahları da işe yaramayacak!  Firavunun, Karun’un başına gelenler, onların da başına gelecek. Biz Hz. Musa’nın izinden ilerleyeceğiz.. Biz Hz. İsa’nın peşinden yürüyeceğiz. Biz Hz. Muhammed’in izinden yürüyeceğiz, İstanbul’dan  Kudüs’e oradan Mekke’ye Atamız Adem’in çağırdı yere. Hz. İbrahim’in gösterdiği istikamete.
Ölümden korkmuyoruz.. Onların dünya zevklerine tutkusundan daha büyüktür bizim şehadete özlemimiz. Hapse atarlarmış, medrese-i Yusufiye olur. Sürgün yermişiz, Hicret olur, öldürürlermiş, biz ölmeyiz ki! Şehidler ölmez çünkü.. Hem ecelim gelmeden canımı kim alabilir ki, ecelim gelmişse beni kim yaşatabilir ki! Beni yaratanın tayin ettiği vakte kadar yaşayacağım! Ecelim ömrümün kefilidir. Şehadeti, şerefsizce hayatı bir kambur gibi yaşamaya bin kere tercih ederim!
Şam’a, Kahire’ye bakıp ağlamayın, onlar Rableri katına yükseldiler.. Şeb-i Arustur bu gün onlar için. Bayram günüdür! Ağlanacak halde olanlar kendi sırtlarında kendi cehennemlerine odun taşıyanlardır. Onlara da niye ağlayayım ki, zalimler için yaşasın cehennem.
Siz Şam’a, Kahire’ye bakın ve kendi içinizdeki hainleri, zalimleri, işbirlikçileri keşfetmeye çalışın. Her yerde varlar ve kendi nefsinizdeki Şeytanın hilelerine karşı dikkatli olun. Herkes layık olduğu gibi idare olunacak zira! “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım” diye sormanın şimdi tam zamanı.. İçimizdekilere dikkat! Sahi kim onlar? Nefsinden başlayarak, en yakın çevrenizden başlayarak, bir gözden geçirsek! Unutmayın, onlar maskelidirler. Bazıları dikkat edin sizi Kur’an’la aldatmaya kalkmasınlar! Ağuyu altın tas içre sunmasınlar size, içine bal da katıp. Selâm ve dua ile..
Not: Tarafınızı, safınızı, istikametinizi belli etmek, şahidlik için bugünlerde çevrenizdeki eylemleri izleyin, davet beklemeyin, davet eden siz olun. Kişi, kuruluş, basın, herkesedir bu çağrım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir